Yargıtay Kararı

Alınan çek davalı borçlu elinde bulunduğuna göre ödemenin varlığına karine teşkil eder.

Alınan çek davalı borçlu elinde bulunduğuna göre ödemenin varlığına karine teşkil eder.

19. Hukuk Dairesi         2015/18027 E.  ,  2016/10200 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. … ile davalılar vek. Av. …’ın gelmiş olmalarıyla, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete borç para verdiğini, diğer davalı …’ın da davalı şirketin yetkilisi olduğunu, verilen borç para karşılığında davalı şirket tarafından davalı … adına keşide edilmiş bulunan 25.07.2009 tarihli 230.000 TL bedelli çekin davalı lehtar ciranta … tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, çekin tahsil amacıyla 10.06.2009 tarihinde … teslim edildiğini, ödeme güçlüğü içinde olunması nedeniyle çekin keşide tarihinin değiştirilmesi talebinin müvekkilince kabul edilmesi üzerine davalı … ile müvekkilinin banka şubesinde hazır bulunarak banka memurunun huzurunda çekin keşide tarihinin “20.11.2009” olarak değiştirildiğini ve çek bordrosunun düzenlendiğini, bu esnada bir anlık boşluktan istifade eden davalı …’ın dava konusu çekin üzerine “iptal” şerhi yazarak çekle beraber banka şubesinden ayrılarak gittiğini, davalı … hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, ceza yargılaması sonucunda resmi belgeyi bozma, yok etme, gizleme suçundan mahkumiyetine karar verildiğini, müvekkilinin kambiyo senedine dayanma imkanının kalmadığını, temel hukuki ilişkiye dayanıldığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 230.000,00 TL’nin 25.07.2009 ödeme tarihinden itibaren ticari işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden hesaplanacak faizi île birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıdan borç para alındığını karşılığında dava konusu çekin de bulunduğu birtakım çeklerin davacıya verildiğini, ödeme güçlüğü içinde bulunması nedeniyle borca karşılık olarak müvekkiline ait taşınmazın davacıya devredildiğini, borcun ödenmesine karşın davacının bedelsiz kalan çeki müvekkiline iade etmediğini, davacının çeki kullandığı kredinin teminatı olarak bankaya verdiğini ve çekin keşide tarihinin uzatılmasını müvekkilinden talep ettiğini, bankaya giden müvekkilinin dava konusu çekin davacı tarafından kullanılmasından vazgeçerek çeki iptal edip banka şubesinden ayrıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda, davalı … hakkında resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçundan dolayı yapılan ceza yargılaması sonucunda beraat kararı verildiği, kararın temyiz aşamasından geçerek kesinleştiği, uyuşmazlığın davaya konu çek bedelinin ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, dava konusu çekin davalı borçlu …’ın elinde olduğu, kural olarak, kambiyo senedinin borçlunun elinde olmasının senet bedelinin ödendiğine karine teşkil edeceği kuşkusuz ise de; davaya konu çekin davacının rızası dışında üzerine iptal yazısının yazıldığı ve davalının eline geçtiği, davalıların çek bedelinin ödendiğini yazılı delillerle ispat edemedikleri, davalıların yemin teklifinde bulunmadıkları gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu çekle ilgili Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/1710 E. 2010/948 K. sayılı dosyası ile davalı … aleyhine resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu işlediğinden bahisle kamu davası açıldığı, yapılan ceza yargılaması sonunda davalı sanığın suçu sabit görülerek mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 10.02.2012 tarihli 2011/10437 Esas-2012/1354 Karar sayılı ilamı ile “…olay anında sanığın katılanın elinden çeki zor kullanarak alıp almadığı, aralarında bir tartışmanın yaşanıp yaşanmadığı, katılanın çekin iptal edilmesi sırasında bir müdahalesinin bulunup bulunmadığı..” hususlarının açıklığa kavuşturulması yönlerinden eksik inceleme nedeni ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, yeniden yapılan ceza yargılaması sonucunda davalı sanığın delil yetersizliğinden beraatına yönelik kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği görülmüştür.
Bu durumda davalının resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme suçunu işlediğinin kanıtlanamadığı gibi somut olayda davacının dava konusu çekin rızası hilafına davalı …’ın eline geçtiğini ispat edemediği dosya içerisindeki delillerden anlaşılmaktadır. Öte yandan çek aslı davalı vekilince dosyaya sunularak müvekkilinin borcuna karşılık bu çekin davacıya ödenip geri alındığı savunulmuştur. Anılan çek davalı borçlu elinde bulunduğuna göre ödemenin varlığına karine teşkil eder.
Mahkemece anılan bu hususlar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalılar yararına takdir edilen 1.350 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 06/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);