İşçinin yıllık izin döneminde dinlenmek yerine başka bir iş yerinde çalışması geçerli nedenle fesih sebebidir.
9. Hukuk Dairesi 2018/5600 E. , 2019/3382 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :… BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 31. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin red kararına karşı davacı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
… Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi davacı avukatının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına karar vermiştir.
… Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, davalıya ait iş yerinde şoför olarak çalıştığını, 06.05.2016-20.05.2016 tarihleri arasında yıllık izin kullandığını, izin dönüşü 21.05.2016 tarihinde işe başlamak istediğini ancak davalı işverenlikçe işe başlatılmadığını ve iş akdinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine, davacının işe iadesine, 4 aylık boşta geçen süre ücreti ve 8 aylık brüt ücreti tutarında işe başlatmama tazminatına karar verilmesini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdinin yıllık izne ayrıldığı tarihler arasında başka firmaların otobüslerinde şoför olarak çalıştığı tespit edildiğinden ve bu durum işverene karşı olan sadakat borcuna da aykırılık teşkil ettiğinden, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinin 2. fıkrasının “e” bendi gereğince haklı sebeple feshedildiğini savunarak haksız açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, sunulan çizelge içeriklerine göre davacının izinde olduğu 6 Mayıs tarihinden itibaren başkaca araçlarda görev yaptığının anlaşıldığı, bu kayıtların davacı tarafça da red ve inkar edilmediği, resmi kurum olan dava dışı İETT’nin kayıt ve belgeleri olup, beyanına başvurulan tanıklarca da, yanılgılı olduğuna yönelik delil ve gerekçe ileri sürülemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
D) İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekilı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E) İstinaf Sebepleri:
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davacının yıllık izinde iken geçim sıkıntısı yaşadığından sadece 2-3 gün yevmiye karşılığında çalıştığı, davalı şirketin davacıyı bu konuda sözlü olarak uyardıktan sonra davacının çalışmayı bıraktığı, aynı olaydan dolayı iki ceza verilmesinin hukuken mümkün olmadığı, aynı eylemden dolayı hem uyarı hem de işten çıkarılmanın hukuka aykırı olduğu, işten çıkarılmanın fesihte son çare ilkesine aykırı olduğu, yıllık izinde başka bir işte çalışması halinde bunun yaptırımı, işveren tarafından kendisine ödenen ücretinin iadesini istemek olduğunu, cevap dilekçesinde davacının işten çıkış sebebi olarak, 22-23-24-25 Mayıs 2016 tarihlerinde izinsiz ve mazeretsiz işe devam etmeme gerekçe gösterildiği, davalı şirketin fesih gerekçesinde başka bir iş yerinde çalışmaktan çıkarıldığını ileri sürmediği, davalının fesih sebebi olarak ileri sürmediği bir nedene mahkemenin dayanmasının hukuka aykırılık oluşturduğu, yerel mahkemenin tarafların iddiasıyla bağlı olduğu, davacının yıllık izninin 21 Mayısta bittiği, 22-23-24 Mayısta davacının 3 gün işe geldiği, davalı şirket ise bu tarihlerde davacıya yıllık izni bitmediğinden bahisle iş vermediği, bu günlere ilişkin iş listesinde davacının yıllık izinli-acil izinli gösterildiği, 24 Mayısta davacının iş akdinin sözlü olarak fesih edildiğinin bildirildiğini iddia etmiştir.
F) Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge adliye mahkemesince,dosya kapsamında davacının izin belgesi bulunmadığı ancak taraflar arasında davacının başka işyerinde çalıştığı iddia edilen tarihlerde yıllık izinde olduğu hususu ile davacının yıllık izindeyken başkasına ait iş yerinde çalıştığı hususlarının ihtilafsız olduğu, yıllık izinde olan bir işçinin yıllık izindeyken çalışma yasağını düzenleyen 4857 sayılı Yasanın 58. maddesinde; bu yasağa aykırı davranarak yıllık izinde çalışan işçinin yıllık izinde çalışma olmaksızın işveren tarafından ödenmesi gereken ve ödenen ücretin çalıştığı süreye denk gelecek kadarı işveren tarafından geri alınır şeklinde düzenleme yapıldığı,söz konusu maddeye göre yıllık izinde işverenin işyerinden başka birisine ait bir işyerinde çalışmanın yaptırımı ücret iadesini talep etmek olduğu,yıllık izinde çalışan işçinin iş akdinin İş Kanununun 25/II-e maddesi çerçevesinde haklı neden ile feshedilmesi için, işçinin, yıllık izindeyken çalıştığı işverene, yıllık izin veren davalı işveren aleyhine sır mahiyetinde sadakat borcuna aykırılık oluşturacak davranışlarda bulunması ve bunun davalı işveren tarafından iddia ve ispat edilmesi gerektiği,somut olaydaki davacı kamyon şoförü olup, fesih yazısında, cevap dilekçesinde ve aşamalarda davalı işveren tarafından davacının yıllık izinde çalışırken ne şekilde davacının sadakat borcunu ihlal ettiği açıklanmadığı, hatta iddia dahi edilmediği, ayrıca tanıklar da bu hususta bir beyanda bulunmadığı, bunun yanı sıra davacının yıllık izin sonrası işe gelmediği, mazeret de bildirmediğine ilişkin, işveren iddiasını teyit edecek herhangi bir tutanak dosyaya ibraz edilmediğinden,iş sözleşmesinin geçerli ya da haklı nedenle feshedildiğini kanıtlama yükü üzerinde olan davalı işverenin dosya kapsamındaki deliller itibariyle bu yükü karşılayamadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak, yerel mahkeme kararının yerinde olmadığının anlaşıldığı, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile kamu düzeni dikkate alındığında davacı tarafın istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan yönlerden kabulüne, davacının işe iadesine karar verilerek hüküm kurulmuştur.
G) Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H) Gerekçe:
Somut olayda, davacının yıllık ücretli izindeyken davalı işverenin izni ve bilgisi dışında başka bir iş yerinde ücret karşılığı çalışmaya devam ettiği sabittir.
Anayasal haklardan olan dinlenme hakkı çalışana çalışmaya ara vererek dinlenebilmesi için öngörülmüş olup, izin sonrasında işe dinlenmiş olarak dönmesi beklenen işçinin bir anlamda daha da yorularak dönmüş olmasının işine olumsuz yansıyacağı kaçınılmazdır. Bu sebeple davacının haklı değil ancak geçerli fesih nedeni olabilecek eylemi nedeniyle iş akdinin geçerli nedenle feshedildiği kabul edilerek davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2- Davanın REDDİNE,
3- Alınması gereken 44,40 TL. karar- ilam harcından davacının yatırdığı 27,70 TL. peşin harcın mahsubu ile bakiye 16,70 TL. karar-ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 214 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL. ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin … Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi’’ne gönderilmesine,
Kesin olarak 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.