” Lan keltoş, lan kel” şeklindeki hitap hakaret suçunu oluşturmaz.
18. Ceza Dairesi 2019/8409 E. , 2020/246 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
A) Olay tarihinde ihbar üzerine olay yerine intikal eden görevli polis memurlarının kimlik sordukları sanığın, kimliğini ibraz etmemesi üzerine kimlik tespiti için ekip otosuna davet ederek, bindirdikleri ekip otosunda bulunduğu sırada hakkında idari işlem yapılmasını engellemek amacıyla görevli polis memurları katılanlar …’a “MHP’liyiz dedik ya yarın görüşürüz”, …’e “17 yıl cezaevinde yattım, beş oğlum var birini size feda edeceğim” şeklinde tehditte bulunduğu, …’a “senin a….s….edeceğim”, …’e “lan keltoş” ve …’a “lan kel” şeklinde sözler söylediği biçiminde gerçekleşen somut olayda; sanığın, katılanlar … ve…’e yönelik tehdit sözlerinin görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu ve hakkında TCK’nın 265/1. maddesi uyarınca tek mahkumiyet hükmü kurulup, aynı Kanunun 43/2. maddesi uyarınca cezanın artırılması gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek, tehdit suçundan iki ayrı hüküm kurulması, katılanlar… ve …’a yönelik “lan keltoş, lan kel” şeklinde kaba hitap tarzı niteliğindeki sözlerinin, muhatapların onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmaması, iddianame anlatımı ile olay tutanağında katılanlar… ve …’a yönelik sinkaflı sözlerinin de bulunmaması karşısında, mahkemece sanığın katılanlara sinkaflı hakaret içerikli sözler söylediği biçiminde kabul edilen eylemlerini ne şekilde gerçekleştirdiği açıklanıp tartışılmadan yetersiz gerekçeyle hakaret suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
B) Kabule göre de;
1) Sanığın katılanlar …’a “senin a….s….edeceğim”, …’e “lan keltoş” ve …’a “lan kel” biçimindeki sözlerini aynı olay ve zaman dilimi içerisinde, aynı suç işleme kararı kapsamında, katılanları hedef alarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, hakkında TCK’nın 125/3-a maddesi uyarınca tek mahkumiyet hükmü kurulup, aynı Kanunun 43/2. maddesi uyarınca cezanın artırılması gerektiği gözetilmeden, hakaret suçundan üç ayrı hüküm kurulması,
2) Adli sicil kaydına göre mükerrir olan sanık hakkında, seçimlik ceza öngören suçlarda hapis cezasının tercih edilmesi zorunluluğu gözetilmeden, hakaret ve tehdit suçlarından kurulan hükümlerde adli para cezası seçilmek suretiyle TCK’nın 58/3. maddesine aykırı davranılması,
3) Sanık hakkında seçimlik ceza öngören hakaret ve sair tehdit suçundan kurulan hükümlerde adli para cezası tercih edilmesine rağmen TCK’nın 106/1-1. cümlesinde maddesinde düzenlenen tehdit suçundan kurulan hükümde yeterli gerekçe gösterilmeden hapis cezası seçenek yaptırımlara çevrilmeyerek çelişki oluşturulması,
4) Hakaret suçundan kurulan hükümlerde, temel cezanın doğrudan TCK’nın 125/3-a maddesi gereğince tayini yerine aynı Kanun’un 125/1 maddesi ile belirlenip daha sonra artırılması,
5) Adli sicil kaydında tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında TCK’nın 58. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
6) Tehdit suçundan kurulan hükümde, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi’nin, 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı kararıyla, iptal edilmiş olması nedeniyle, uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması,
Kanuna aykırı, sanık … ve O Yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri yerinde görülmekle tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.