Kefilin sorumluluğu kira sözleşmesinde belirlenen süre ile sınırlıdır.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/8628 E. , 2013/12674 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması-Tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine davalı alacaklı icra mahkemesine başvururak, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılar vekilinin davalı kiracı şirketin tahliyesi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Örnek 13 nolu ihtarlı ödeme emri davalı kiracıya 21.07.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı icra mahkemesinden 20.08.2010 tarihinde tahliye isteminde bulunmuştur. İİK.nun 269/1. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken Borçlar Kanunu’nun 260. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 315/2) maddesinde yer alan otuz günlük ödeme süresinin geçmesi beklenmeden tahliye isteminde bulunulamaz. Mahkemece tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
3-Davalılar vekilinin davalı kefil … hakkında alacağın tahsiline ilişkin olarak verilen karara yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Takibe dayanak yapılan ve karara esas alınan 01/04/2009 başlangıç tarihli ve dokuz ay süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı … sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olup, sözleşmenin özel şartlar 16.maddesinde kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaletinin devam edeceği kararlaştırılmıştır. Davacı alacaklı 16/06/2010 tarihinde başlattığı icra takibinde ödenmeyen 01/04/2010-01/03/2011 tarihleri arasındaki kira bedeli toplamı 13.125,70 TL’den davalı kefilinde sorumlu olduğunu belirterek tahsilini istemiş, davalı kefilin itirazı üzerine itirazın kaldırılmasını talep etmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 22.3.2006 gün ve 2006/6-78 Esas-2006/88 karar sayılı kararında kabul edildiği üzere Borçlar Kanunu’nun 484. maddesi uyarınca yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı
açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi, sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca kiracının ödemekle yükümlü bulunduğu kira paralarından kefil sıfatıyla kiralayana karşı sorumludur. Zira böyle bir durumda kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle sınırlıdır. Kefil sorumluğunun kapsamını ve sınırlarını bilmelidir. Kira süresinin 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanunu’nun 11. maddesi gereğince uzaması durumda uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için öncelikle kefilin sorumluğunun uzayan dönem içinde devam edeceğinin sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması, kefilin uzayan dönemdeki sorumluluğunun azami hangi süre ve miktar ile sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması gerekir. Ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Olayımızda kira sözleşmesinin 16. maddesinde kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaletinin devam edeceği belirtilmiş ise de; kefilin sorumlu olacağı azami süre ile azami miktar gösterilmediğinden müteselsil kefil olan davalının sorumluluğu sözleşmenin başlangıç tarihi olan 01/04/2009 tarihinden itibaren 9 ay süre ile sınırlıdır. Davacı, davalı kefil hakkında başlatmış olduğu icra takibinde kefilin sorumlu olduğu bu dönemden sonra gelen 01/04/2010-01/03/2011 dönemi kira parasının tahsilini istediğine göre bu durumda davalı kefil borçlu hakkındaki itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde adı geçen yönünden de istemin kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (2) ve (3) No’lu bentte yazılı nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.