Çalışanların ücretlerine zam yapılacağı hususunda yazılı sözleşme yok ise ve bu durum başka delillerle ispatlanamıyorsa, işçinin ücretinin zamlı hesaplanması hatalıdır.
YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2009/14344
Karar Numarası: 2011/17303
Karar Tarihi: 09.06.2011
ÜCRET ZAMMI SÖZLEŞMESİNİN BULUNMAMASI
ÜCRET FARK ALACAĞINA KARAR VERİLEMEYECEĞİ
ÖZETİ: Her ne kadar davacı ücretlerine zam yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de dosya içeriğine göre davacının ve bununla birlikte diğer çalışanların ücretlerine zam yapılacağı hususunda yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Davacı bu hususta başka delil sunmamıştır.
Mahkemece davacı işçinin ücretinin zamlı olarak kabulü ile ücretin zamlı olarak hesaplanıp zam farkının hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Davacı, ücret ve ücret farkı alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hâkimi İ.P. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı, davalı işyerinde denetçi mühendis ve yönetim kurulu başkanı olarak çalıştığı dönem içerisinde kendisi ile aynı şekilde çalışan denetçi mühendislerin ücretlerine zam yapıldığını, ancak bu zammın kendisine uygulanmadığını, yılda 2 kez Ocak ve temmuz aylarında zam yapılması şartı ile anlaştıklarını, 2004 yılı Ocak ayı zammının yapılmayıp diğer çalışanlara %15 zam yapıldığını, Ocak ayında telafi ederek %25 zam yapıldığını, 2005 Ocak ayında %9 Temmuz ayında %11 olmak üzere
%20 zam yapıldığını, diğer denetçilere 2006 yılı Temmuz ayında %12 oranında zam yapıldığını zammın verilmeyen %06 kısmının ödenmesi gerektiğini, 2007 Ocak ayı zammının seyyanen 100 ile 150 TL.’lik zammın verilmesi gerektiğini, 576.YTL.2006 Temmuz, Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık zam farkları; 1.296 TL 500 TL avans düştükten sonra 2007 yılı Ocak ayı, 1.796.YTL Şubat ayı ve 778.YTL. Mart ayı maaşı ile birlikte toplam 4.446.YTL alacağının olduğunu ileri sürerek zam farkı
ve ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, davacının şirket çalışanlarını huzursuz ettiğini, sürekli başkası ne kadar ücret almış, kendisi ne kadar fazla ücret alabilir, bunun hesabı içinde olduğunu, şirketi nasıl geliştirebilirim düşüncesi ile
ilgilenmediğini, huzursuzluk nedeni ile iş akdinin feshedildiğini, zam yapılmasına ilişkin bir sözleşme olmadığını, zam yapma vaadinin olmadığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının zam iddiasına itibar edilmesi durumunda hesaplanan miktarlara göre belirlenen bilirkişi raporundaki miktar esas alınarak istekler hüküm altına alınmıştır.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1)Davacının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE,
2)Davalının temyizine gelince:
a)Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
b) Taraflar arasında davacı işçinin ücretlerine zam yapılması gerekip gerekmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Her ne kadar davacı ücretlerine zam yapılması gerektiğini ileri sürmüş ise de dosya içeriğine göre davacının ve bununla birlikte diğer çalışanların ücretlerine zam yapılacağı hususunda yazılı sözleşme
bulunmamaktadır. Davacı bu hususta başka delil sunmamıştır.
Mahkemece davacı işçinin ücretinin zamlı olarak kabulü ile ücretin zamlı olarak hesaplanıp zam farkının hüküm altına alınması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının
istek halinde ilgiliye iadesine, 09.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.