Tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir.
12. Hukuk Dairesi 2020/1130 E. , 2020/8996 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlunun; genel haciz yoluyla ilamsız takipte Örnek (7) ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile icra müdürlüğünün itirazının reddine dair kararının kaldırılması istemiyle mahkemeye başvurduğu, İlk Derece Mahkemesi’nce şikayetin kabulüne ve tebliğ tarihinin 05.12.2018 olarak düzeltilmesine karar verildiği, alacaklının istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nce istinaf başvurusunun esastan reddine hükmedildiği, kararın alacaklı tarafından temyiz edildiği görülmektedir.
T.K.’nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir (Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik m.30/1).
Burada Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir. Buna göre tebliğ memuru tahkik etmekle kalmayıp, bunu tevsike yönelik olarak yaptığı tahkikatın sonucunu tebliğ evrakına yazacak ve maddede açıkça belirtildiği üzere ilgilisine imzalatacaktır. Ancak bu şekilde yapılan işlemin usulüne uygun olup olmadığı, hakim tarafından denetlenebilir.
Somut olayda, ödeme emri tebligatının borçlunun takip talebinde belirtilen adresine çıkartıldığı, anılan tebliğ mazbatası üzerine; “Muhattap tevziat saatlerinde adreste bulunmadığından komşusu … beyanına göre çarşıda olduğundan ilgili mahalle muhtarına teslim edilmiştir. Aynı komşuya haber verilerek 2 nolu formul muhattabın kapısına yapıştırıldı. Komşusu imzadan imtina etti.” şerhi düşülmek suretiyle, tebliğ mazbatasına, beyanına başvurulan ve haber bırakılan komşu isminin ve imzadan imtina ettiği hususunun yazıldığı, 22.11.2018 tarihinde tebliğ işleminin yapıldığı, bu hali ile tebligatın T.K.’nun 21/1. maddesine göre şeklen usulüne uygun tebliğ edildiği görülmektedir.
Ancak borçlunun şikayet dilekçesinde,… …’ın komşusu olmadığını, adı geçenin sitenin güvenlik görevlisi olduğunu ileri sürdüğü, bu iddianın araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular, en ufak ayrıntılarına kadar göz önünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. H.G.K.nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir.
O halde İlk Derece Mahkemesi’nce borçlunun ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle tebligat mazbatasında beyanı alınan ve haber verildiği yazılan… … isimli bir komşusunun bulunup bulunmadığının tarafların delilleri toplanarak ve gerektiğinde zabıta araştırması da yapılarak incelenmesi ve varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Kabule göre, İlk Derece Mahkemesi’nce harçtan muaf olan davalı …’na harç yükletilmesi de yerinde değildir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının … Bölge Adliye Mahkemesi 12.Hukuk Dairesi’nin 18.11.2019 tarih ve 2019/650 E.-2019/2240 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA ve … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 21.02.2019 tarih ve 2018/873 E.-2019/154 K. sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de, Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.