Sigortalının halefi olarak açılan davalarda görevli mahkeme, sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu davadaki mahkemedir.
17. Hukuk Dairesi 2020/1024 E. , 2020/5802 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … Satış A.Ş. vekili ve ihbar olunan … Dağıtım A.Ş. vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Asıl davada, davacı vekili; davalının kiracı sıfatıyla kullandığı sigortalılarına ait konutta çıkan yangın sonucu hasar oluştuğunu, sigortalıya ödenen 16.496,00 TL’nin rücuen tahsili için başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptalini ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep etmiş; 05.05.2015 tarihli duruşmada, davayı eda davası olarak ıslah ettiklerini belirtip, saptanan kusur oranlarına göre 6.598,40 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Birleşen davada, davacı vekili; asıl davaya konu yangının çıkmasında % 60 kusurlu olduğu saptanan davalının da bu kusur oranına denk gelen miktardaki zarardan sorumlu olduğunu
belirterek, 9.897,60 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; taleple bağlı kalınarak 16.496,00 TL’lik toplam alacağın kusur oranına denk gelen 6.598,40 TL’sinin davalı …’den, bakiye 9.897,60 TL’nin davalı …Ş’den takip tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline; davalı … Satış A.Ş. hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine; alacağın % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının hakkında karar verilen davalılardan kusur oranlarına göre alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … Parekende Satış A.Ş. vekili ve ihbar olunan … Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, konut sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia olunan davalılardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı ilamında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
Öte yandan, TTK’nun “Halefiyet” başlığı altındaki 1472.(eski TTK 1301.) maddesinde; “sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder” hükmüne yer verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlığı altındaki 4. maddesinde de “(1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; a) Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli
ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları…. görürler” hükmüne yer verilmiştir. (1086 sayılı HUMK’nun 8/II-1 maddesinde de dava konusu şeyin değerine bakılmaksızın, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, akdin feshi yahut tespit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinde görüleceği şeklinde benzer düzenlemeye yer verilmişti).
Somut olayda; davacı … şirketinin sigortalısının halefi olarak açtığı davada, davalı …’nin, dava dışı sigorta ettiren … maliki olduğu konutu kiracı sıfatıyla kullandığı; davacı sigortalısı ile davalı … arasındaki temel hukuki ilişkinin kira sözleşmesi olduğu tüm dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, bu husus mahkemenin de kabulündedir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek; HMK’nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK’nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde işin esasının incelenerek hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … Satış A.Ş. vekili ve ihbar olunan … Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, hükmün re’sen BOZULMASINA; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili, davalı … vekili, davalı … Parekende Satış A.Ş. vekili ve ihbar olunan Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı, davalılar …, … Parekende Satış A.Ş. ve ihbar olunan Toroslar Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye geri verilmesine 19/10/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.