Yargıtay Kararı

İşyerinin taşınması nedeniyle işçinin evinden işyerine gitmek için evden daha erken çıkması ve evine fazla mesai yaparak geç gelmesi iş şartlarında esaslı değişikliktir.

İşyerinin taşınması nedeniyle işçinin evinden işyerine gitmek için evden daha erken çıkması ve evine fazla mesai yaparak geç gelmesi iş şartlarında esaslı değişikliktir.

9. Hukuk Dairesi         2013/16007 E.  ,  2015/10736 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı ve karşı davalı kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine, davalı ve karşı davacı ihbar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, davalı şirketin 2011 yılı Şubat ayında …’ya taşınması neticesinde ikamet ettiği …’tan …’ya işe gidip gelmek zorunda kaldığını , servis de tahsis edilmediğini, çalışma koşullarında yapılan esaslı değişiklik ile çalışma şartlarının ağırlaştırıldığını, maaşında düzeltme yapılmaması ve fazla mesailerin de ödenmemesi üzerine ağır tempo nedeniyle iş akdini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek , kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti ve fazla çalışma alacaklarını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, işyeri …’ya taşındığından ve …’ya gidip gelmek zor olduğundan, işten ayrılmak istediğini bildirmesi üzerine davacı ile görüşüldüğünü, eski çalışan olan davacıdan işe devam etmesinin istendiğini, işe devam halinde … adresinde bulunan muhasebe departmanında çalışabileceğinin kendisine söylendiğini ve ayrıca …. Noterliğinin 10/08/2011 tarih 8010 yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderildiğini ancak ihtarnameye cevap vermeyen ve işe başlamayan davacının bu davayı açtığını, işyerinden istifa eden davacının kıdem tazminatına hak kazanmadığını savunarak davanın reddi ile iş akdini bildirimsiz fesheden davacıdan ihbar tazminatı alacakları olduğunu beyan ederek ihbar tazminatının tahsilini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle kıdem tazminatının reddine, davalının ihbar tazminatı talebinin kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı taraflar temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara , toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2- Davacı işçinin kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Davacı, iş sözleşmesini çalıştığı birimin …’tan …’ya taşınması ve her ne kadar yol ücreti işverence karşılanmışsa da , servis sağlanamaması , gelip gitmesinin zorlaşması nedeniyle tüm haklarının tarafına ödenmesini belirttiği ayrılma dilekçesi ile sona erdirmiştir. Davacı, dava dilekçesinde , fazla mesai ücretinin de ödenmediğini, bunun da fesih nedeni olduğunu belirtmiştir. İşçinin ücretlerinin ödenmemesi (fazla mesai ücreti de dahil), keza iş şartlarının ağırlaştırılması 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/2-e ve f bentleri gereğince işçiye iş sözleşmesini haklı olarak fesih hakkı verir. Davacı işçi, ayrılma iradesini açıklayarak çalışma şartlarının ağırlaştırılmasından sözetmiş ve yasal haklarının da ödenmesini talep etmiştir. Davacının yasal hakları arasında fazla mesai ücreti de bulunmaktadır. Keza, işyerinin taşınması nedeniyle evinden işyerine gitmek için evinden daha erken bir zamanda çıkmakta ve evine fazla mesai yaparak geç gelmektedir. Bu , iş şartlarında esaslı değişikliktir. Davacının iş sözleşmesini feshi haklı nedene dayandığından kıdem tazminatı talebinin kabulü yerine yazılı gerekçeyle reddi hatalıdır.
3- Taraflar arasındaki bir başka uyuşmazlık konusu da davacının yıllık izinlerini kullanıp kullanmadığı hususudur. Mahkemece, davacının tüm çalışma dönemine ilişkin kalan 20 gün izin ücreti hüküm altına alınmışsa da , 10.6.2011 tarihli dilekçesinde davacı 3 haftalık izninin 2 haftasını kullandığını beyan etmiş ve yargılama aşamasında da bunu inkar etmemiştir. Bu durumda, mahkemece davacının bu beyanı nazara alınarak sadece 7 günlük yıllık izin ücretinin hüküm altına alınması gerekirken yıllık izin defterinde bu tarihler için imza olmadığı gerekçesiyle dilekçedeki beyanın dikkate alınmaması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın , yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA , peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);