İlk yıl için 270 saatlik fazla mesai çalışmasının tenzilinin yapılıp kalan yıllar için ise fazla mesai onayı alınmadığı gerekçesi ile tenzilat yapılmaması hatalıdır.
9. Hukuk Dairesi 2021/4753 E. , 2021/8999 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
…
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; davacının, davalı bankaya ait sırasıyla … , … ve …’de bulunan muhtelif şubelerde servis yetkilisi olarak çalıştığını, mesai saatlerini 09.00-18.00 arası olmasına rağmen 19.00/20.00/21.00 saatlerine kadar çalıştığını fakat fazla mesai alacaklarının ödenmediğini, bu nedenle iş akdini fesih ettiğini kıdem tazminatı ve fazla mesai alacaklarını talep ettiğini ileri sürerek; davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının iş akdini kendisinin sonlandırdığını bu nedenle kıdem tazminatı talep edemeyeceğini, fazla mesai alacağı da olmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, 31.03.2016 tarihli kararda davacının fazla mesai alacağı olduğu, iş akdini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek fazla mesai ve kıdem tazminatı alacaklarına karar verilmiştir.
Dairemizin 11.03.2020 tarih 2017/16229 esas, 2020/4184 karar sayılı ilamında ise dosyaya ibraz edilen insan kaynakları yönergesinin değerlendirmeye tabi tutularak fazla mesai ücreti ile ilgili bir karar verilmesi yönünde bozma kararı verilmiştir.
Mahkemenin 11.12.2020 tarihli bozma sonrası verilen kararında ise bilirkişi raporlarına dayalı olarak fazla mesai ve kıdem tazminatı alacaklarına karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma alacağının hesabı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı, davalı işyerinde mesai saatlerinin 09.00-18.00 arası olmasına rağmen 19.00/20.00/21.00 saatlerine kadar çalıştığını buna rağmen fazla mesai ücretlerinin ödenmediğini iddia etmiştir.
Mahkeme tarafından verilen 31.03.2016 tarihli kararda davacının, 01.04.2010-23.09.2012 tarihleri arasında bir hafta 2,5 saat, bir hafta 9 saat fazla mesai yaptığını kabul etmiş, bu tarihten sonrası için ise emniyet kayıtlarına dayalı olarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek fazla mesai alacağına karar verilmiştir.
Dairemiz bozma kararı ile dosyaya ibraz edilen insan kaynakları yönetmeliğinin değerlendirmeye tabi tutularak fazla mesai alacağına karar verilmesi istenmiştir.
Bozma sonrası ise mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapılmış, itibar edilen 1 no’lu seçenekte sözleşmenin ilk yıl için geçerli olduğu bu nedenle 270 saat fazla mesainin ilk yıl için ücret içinde olduğunun kabul edileceği, diğer yıllar için ise fazla mesai onayı alınmamış olması nedeni ile yönergenin geçerli olmayacağının kabulü ile yapılan hesaplamaya itibar edilmiştir.
Somut uyuşmazlıkta; dosya içine ibraz edilen insan kaynakları yönergesinin 7. maddesinde “ personelin aylık ücreti yasal fazla mesaiyi kapsayacak şekilde belirlenmiştir”, hükmünün olduğu, iş sözleşmesinin 5. maddesinde ise “ etik ilkeler ve insan kaynakları yönetmeliği ilke ve esaslarını kabul eder” denilerek davacının insan kaynakları yönetmeliğini kabul ettiği anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda itibar edilen 1 no’lu seçeneğe göre yapılan hesaplamada ilk yıl için 270 saatlik fazla mesai çalışmasının tenzilinin yapıldığı , kalan yıllar için ise fazla mesai onayı alınmadığı gerekçesi ile ilgili hükmün geçerli olmayacağı belirtilerek hesaplama yapılmış ise de; fazla çalışma onayı alınması ile insan kaynakları yönergesinde belirtilen temel ücret içinde fazla çalışma ücretlerinin ödeneceği kuralı arasında herhangi bir bağlantı bulunmayıp insan kaynakları yönergesinde bulunan hükmün tüm çalışma dönemi için kabul edilmesi gerekmektedir. Verilen karar bu yönü ile hatalıdır.
3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davalı lehine hükmedilmesi gereken ret vekalet ücreti hususundadır.
Davacının, 23.12.2015 tarihli ıslah dilekçesinde hakkaniyet indirimli hali ile 5.746,13 TL fazla mesai alacağı talep edilmiştir. Mahkeme kararında ise hakkaniyet indirimli hali ile 4.863,87 TL fazla mesai alacağına karar verilmiştir. Mahkemece talep edilen fazla mesai alacağı ile hükmedilen alacak arasındaki farka dair hüküm kurulmadığı gibi, reddedilen 882,26 TL alacak miktarı için de davalı lehine ayrıca vekalet ücreti verilmemiş olması hatalı olup kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan kararın açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.05.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.