Yabancı para cinsinden takipte, alacağın Türk Parası ile tutarının takip talepnamesinde ve icra/ödeme emrinde gösterilmesi zorunludur. Aksi halde takibin iptaline sebep olur.
12. Hukuk Dairesi 2018/7513 E. , 2019/8854 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda, İİK‘na aykırı olarak yabancı para üzerinden talep edilen tutarın TL olarak karşılığının gösterilmediği, İİK’nun 58. maddesi uyarınca, alacağın Türk Lirası üzerinden karşılığının gösterilmesi gerektiğini ileri sürerek icra emrinin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlu tarafından ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 22.12.2016 tarih ve 2016/38 E.-2016/130 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
BK.nun 83.maddesine 3678 sayılı Kanunla eklenen son fıkraya göre “Yabancı Para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk Parası ile ödenmesini isteyebilir.” Ancak İİK.nun 58/3. maddesine göre alacağın Türk Parası ile tutarının takip talepnamesinde gösterilmesi zorunludur. Aynı zorunluluk, İİK.nun 60/1. maddesi gereğince ödeme emri için de söz konusudur.
İİK.nun 41. maddesi delaletiyle anılan hüküm ilamlı icra takiplerinde de uygulanır. İİK 58/3 maddesi hükmüne uygun düzenlenmeyen icra emrinin iptali gerekir.
Bu durumda, ilk derece mahkemesince, Düzenlenen 21/07/2016 tarihli icra emrinde 10.026,76 USD yabancı paranın harca esas değer olarak Türk Lirası karşılığı gösterilmediğinden bu alacak kalemi yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, istemin reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesi’nce esastan reddedilmesi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılması, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz isteminin kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi’nin 22.12.2016 tarih ve 2016/38 E.-2016/130 K. sayılı kararının (KALDIRILMASINA), Büyükçekmece 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 01/08/2016 tarih ve 2016/852 E.-2016/822 K. sayılı kararının (BOZULMASINA), dosyanın İlk Derece Mahkemesi’ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22/05/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.