Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
9. Hukuk Dairesi 2021/8127 E. , 2021/11650 K.
“İçtihat Metni”
BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : … 25. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ :ALACAK
İLK DERECE
MAHKEMESİ : … 12. İş Mahkemesi
Davacı, fark ücret ile ilave tediye alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince 08.10.2020 tarihli kararla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalı aleyhine hükmedilen miktarın istinaf kesinlik sırının altında kalması sebebi ile istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararına karşı davalı vekili süresi içinde temyiz yoluna başvurmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince 08.06.2021 tarihli ek kararla, hükmün temyiz kesinlik sınırının altında kaldığı gerekçesiyle davalının temyiz talebinin reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi ek kararına karşı, davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Temyiz olunan ek karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi uyarınca, kesin nitelikte olması nedeniyle, temyiz isteminin Bölge Adliye Mahkemesince reddine ilişkindir.
Dosya içeriğine göre, somut davada yapılan ücret tespitinin ileriye yönelik etkisinin bulunması karşısında verilen kararın kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesine aykırı olup Bölge Adliye Mahkemesince verilen 08.06.2021 tarihli EK KARARIN BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi.
Hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı Bakanlığa ait hastanede taşeron işçisi olarak 2018 yılı Nisan ayına kadar çalıştığını, daha sonra sürekli işçi kadrosuna geçtiğini, davacının ve diğer mesai arkadaşlarının taşeronda çalışırken davalı idarenin yapmış olduğu hizmet alımı ihalesi gereğince davacıya ve mesai arkadaşlarına asgari ücretin %37-67 arası oranlarda maaşlar ödendiğini, 2019 yılında asgari ücretin artması ile %37-67 arası kesintiler yapıldığını, idare tarafından 2019 yılı asgari ücrete %4 zam uygulanmak suretiyle ücretin düşürüldüğünü, 2019 yılından itibaren davacıya yapılan ödemelerin eksik olduğunu belirterek fark ücret ve ilave tediye alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … vekili, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile sürekli işçi statüsünde kadroya geçmiş personel olduğunu ve halen hastanede görevini ifa ettiğini, sürekli işçi kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklara ilişkin şartlarının Yüksek Hakem Kurulu’nca karara bağlanan ve süresi en son sona erecek toplu iş sözleşmesi hükümlerinin esas alınması suretiyle belirlendiğini, davacının 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname gereğince sürekli işçi statüsüne geçen veri giriş personeli olduğu ve 01.01.2019 tarihinde almakta olduğu günlük çıplak ücretinin 85,28 TL’yi geçtiğinin anlaşıldığını, buna göre toplu iş sözleşmesinin ücret zammı maddesinde 01.01.2019 tarihindeki ücretlere yüzde 4 oranında zam yapılacağı belirtildiğinden ve davacının günlük çıplak brüt ücretinin 85,28 TL’yi aştığının tespit edildiğini, davalı idarece, bu miktarın üzerine Bakanlığımızca ilan edilen Toplu İş Sözleşmesi hükümleri gereğince 01.01.2019 tarihinden geçerli olmak üzere yüzde 4 oranında zam yapıldığını,davacının sözleşmesinde bile %37-76 ve benzeri hiçbir oran belirtilmemiş olduğu halde davacının asgari ücretin %37-76 fazlası ücret alması gerektiği şeklindeki iddia ve taleplerinin hukuki dayanağının olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname geçici 23.maddesi uyarınca idarelerce sürekli iş kadrolarına geçirilen işçilerin ücret ile diğer mali ve sosyal haklarının belirlenmesinde esas alınacak toplu iş sözleşmesinin ücret zammı başlıklı bölümünde; 01/07/2019-31/12/2019 tarihleri arasındaki dönem için 01/07/2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlere aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapıldığı, 01/01/2019-30/06/2019 tarihleri arasındaki dönem için 01/01/2019 tarihinde almakta oldukları günlük çıplak ücretlere aynı tarihten itibaren %4 oranında zam yapıldığı, hususlarının yer aldığını,02/04/2018 tarihli belirsiz süreli iş sözleşmesinin 7.maddesinde; “işçiye yapılacak ödemelere ilişkin hesap dönemi, her ayın 15’i ile bir sonraki ayın 14 üncü günüdür. İş bu sözleşme süresince işçiye her ay brüt asgari ücretin %…. Fazlası üzerinden günlük olarak ödeme yapılır” hükümüne yer verdiğini,davacının 2018 yılı aylık ücretinin asgari ücretin % 15,74 fazlası olduğunu, 2019 yılı itibariyle belirtilen oranlarda zammın yapılmadığını, ücretin her ay eksik ödendiğinin sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu :
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf incelemesine esas miktarın karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı kapsamında kaldığı gerekçesiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352/1-b maddesi uyarınca davalının istinaf başvurusunun hükmün kesin nitelikte olması sebebiyle reddine karar verilmiştir.
Temyiz başvurusu :
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Miktar veya değeri istinaf kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341/2. maddesi uyarınca istinaf edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
6100 Sayılı Kanun’un 341. maddesinin 3. fıkrası gereğince alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda, istinaf kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
Dosya içeriğine göre, dava konusu edilen alacak kalemleri arasında toplu iş sözleşmesi ve bireysel iş sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanan işçilik alacak talepleri bulunduğundan ve davacı işçinin dava tarihi itibariyle davalıya ait işyerinde çalışmaya devam ettiğinden verilen kararın geleceğe yönelik etkisi bulunmaktadır. Bu tür uyuşmazlıkların çözümüne ilişkin kararların temyiz incelemelerinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-(a) maddesinde belirtilen miktar itibariyle kesinlik sınırı gözetilmemeli, dolayısıyla miktar ve değerine bakılmaksızın temyizinin olanaklı bulunduğu kabul edilmelidir. Belirtilen sebeple, İlk Derece Mahkemesince verilen karar kesin olmadığından; Bölge Adliye Mahkemesince davalının istinaf başvurusu yönünden işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, başvurunun kesinlik sebebi ile reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına 14.09.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.