Borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez.
12. Hukuk Dairesi 2020/7511 E. , 2020/9704 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu…. A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ait örnek 13 ilamsız takipte, borçluların icra dairesine verdikleri itiraz dilekçesinde, taşınmazın 2001 yılına kadar kullanıp tahliye edildiğini, 2002 yılında ise 3. kişinin taşınmazı davacının murisinden kiralayarak kullanmaya devam ettiğinden borçları olmadığını ileri sürerek borca, faize, ferilere itiraz ettikleri, alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, kira aktinin davalılar tarafından kesin olarak reddi nedeni ile alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye isteyemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, borçlu Koray A.Ş tarafından tazminat yönünden ve kiralayan alacaklı tarafından esas yönünden ilk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; alacaklının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalılar … ve … mirasçıları hakkındaki itirazın kaldırılması davası ile davalı kiracı ….. hakkındaki tahliye davasının reddine, borçlu …..’nin itirazının kaldırılmasına, takibin devamına, alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedildiği görülmektedir.
İ.İ.K.’nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur.
İcra İflas Kanunu’nun 269. maddesi gereğince, ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini, İİK. nun 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Davacı alacaklının 05/06/2018 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatmış olduğu icra takibi nedeniyle icra müdürlüğünce düzenlenen Örnek 13 ödeme emri davalı borçlu kiracı …..’ne tebliğ edilemeden iade edilmiş olup, borçlu şirket tarafından takibin kendiliğinden öğrenilmesi üzerine takibe vekil aracılığıyla itiraz edilmiştir. İcra Müdürlüğünce icra takip dosyasında davalı borçlu kiracı şirkete usulüne uygun ödeme emri tebliğ işlemi yapılamadığından, yukarıda anılan maddedeki, davalı borçluya verilen süreler işlemez. Davalı borçluya usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmeden, ödeme ve itiraz süreleri de işlemeye başlamayacağından davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye isteyemez.
O halde Bölge Adliye Mahkemesince, bu gerekçeyle davacı alacaklının itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile, … Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesinin 08.07.2020 tarih ve 2020/906 E.- 2020/748 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, bozma nedenine göre borçlunun sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12/11/2020 oy birliğiyle karar verildi.