Davalının “Hırsız Var” ifadesini belirli aralıklarla birden fazla söylediği, davalının doğrudan davacıyı hedef almadığı, dolayısıyla “matufiyet” unsurunun gerçekleşmediğinden manevi tazminat isteminin reddi gerekir.
4. Hukuk Dairesi 2014/12426 E. , 2015/9474 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Ankara 19. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/05/2014
NUMARASI : 2014/76-2014/294
Davacı B.. T.. vekili Avukat Emrah tarafından, davalı M.. T.. aleyhine 04/02/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, İstanbul milletvekili olduğunu, 23/01/2014 tarihli TBMM Genel Kurul birleşiminde kürsüde olduğu esnada davalı milletvekili M.. T..’ın kendisine hitaben “Hırsız Var” şeklinde sözler sarf ettiğini belirterek kişilik haklarına saldırı niteliğindeki bu eylem nedeniyle uğramış olduğu manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı, “Hırsız Var” ifadesini yakınma cümlesi olarak Meclis Genel Kurulunda dile getirdiğini, ifadesinin davacıya yönelik olmadığını belirterek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacının konuşması sırasında davalının birçok kere “Hırsız Var!” şeklinde konuşmaya müdahale ederek davacının kişilik haklarını ihlal ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, TBMM Genel Kurul birleşiminde davacının kürsüde konuşma yaptığı, dava dışı bazı milletvekilleri ile davacı arasında karşılıklı ve sözlü münakaşa olduğu, bu esnada davalının “Hırsız Var” ifadesini belirli aralıklarla birden fazla söylediği, davalının doğrudan davacıyı hedef almadığı, dolayısıyla “matufiyet” unsurunun gerçekleşmediği anlaşılmıştır. Mahkemece istemin tümden reddedilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/09/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.