Fazlaya ilişkin haklar saklı tutulup dava açıldığı takdirde, miktarın tamamı dikkate alınarak dava şartı olan hususlar değerlendirilmelidir.
17. Hukuk Dairesi 2016/1554 E. , 2016/2842 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, davacı ile davalı sigorta şirketi arasında Hayat Sigortası Poliçesi akdedildiğini, davacının üçüncü yılın sonunda poliçeyi feshetmek için davalı sigorta şirketine başvurduğunu, davacı tarafından toplam 7.156,00 TL prim ödemesi yapıldığını, davalı sigorta şirketinin %60 oranında iştira kesintisi yaparak 3.178,53 TL ödeme yaptığını, kesinti miktarının 4.337,47 TL olduğunu, fazlaya dair haklarını saklı tutarak şimdilik 250,00 TL’nin işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, talep edilen tazminat miktarına göre, 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 68/1, 70/1 maddesi uyarınca uyuşmazlık konusunda öncelikle hakem heyetine başvuru zorunlu olduğundan 6100 sayılı HMK.nun 114/1-h ve 115/1-2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile davanın usulden reddine, davacı tarafın ilgili yer Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığına başvurmakta muhtariyetine, verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkilinin sigorta şirketine yatırdığı primden kesinti yapıldığını, zararının 4.337,47 TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 250,00 TL talep ettiklerini belirtmiştir. Bu durumda mahkemece, davacının fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu gözetilip işin esasına girilerek sonucuna göre verilmesi gerekirken talep edilen miktarın 250,00 TL olduğundan bahisle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 8/1.maddesinde belirtilen 3.300,00 TL’nin altında olması nedeniyle öncelikle Hakem Heyetlerine başvurulması gerektiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 07/03/2016 gününde oybirliği ile verildi.