Hakkında soruşturma devam eden işçinin emeklilik ya da evlilik nedeniyle öne geçen feshi hukuken korunamaz.
9. Hukuk Dairesi 2017/14500 E. , 2020/2329 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı firmanın … Şubesi’nde 24/03/2011 tarihinde hasar takip danışmanı olarak çalışmaya başladığını, son aylık brüt maaşının 1754,20 TL olduğunu, müvekkilinin 12/04/2015 tarihinde evlendiğini, … 2.Noterliği’nin 24/04/2015 tarihli, 11587 yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı şirkete iş sözleşmesini 1475 Sayılı Kanunun 14/2 Maddesi uyarınca feshettiklerini ve kıdem tazminatının 7 gün içinde ödenmesi gerektiğinin bildirildiğini, davalı şirketin Kadıköy 4.Noterliği’nin 29/04/2015 tarihli, 12735 Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müvekkilinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini bu nedenle kıdem tazminatı ödemesi yapmayacaklarını bildirdiğini, müvekkilinin iş sözleşmesini evlilik nedeniyle 1 yıllık süre içerisinde feshettiği için kıdem tazminatına hak kazandığını belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak 100 TL kıdem tazminatının iş sözleşmesinin fesih tarihinden itibaren bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, şirket içi prosedürlerine aykırı davranışlar nedeniyle davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, kıdem tazminatı talep edemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti
Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın işçilik alacağı talebini içerdiği, davacının davalıya ait işyerinde 24/03/2011 tarihinden 29/04/2015 tarihine kadar iş sözleşmesine tabi olarak çalıştığı, davacının iş sözleşmesini evlilik sebebiyle feshettiği, her ne kadar davalı şirket tarafından davacının iş sözleşmesinin kendileri tarafından şirket içi prosedürlerine aykırı davranışlar nedeniyle haklı sebeple feshedildiği bu sebeple davacının kıdem tazminatı almaya hak kazanamayacağı belirtilmişse de, bahsedilen eksikliklere rağmen davacının çalıştırılmaya devam edildiği, tanık olarak dinlenilen Hasan Hüseyin’in beyanında davacının açık olan hesapları kapatacağını söylediği için çalışmaya devam ettiklerini bildirmesi karşısında iş sözleşmesinin davacı tarafından feshedildiğinin, davacının kıdem tazminatı almaya hak kazandığının kabul edilmesi gerektiği, davacının aldığı ücrete göre 6247,40 TL net kıdem tazminatı alacağının olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi, davalı şirkete iş sözleşmesini 1475 Sayılı Kanunun 14/1. maddesi uyarınca evlilik nedeniyle feshettiğini bildirmiş, davalı ise davacının iş sözleşmesini hasar takip dosyalarında yaptığı usulsüzlükler nedeniyle haklı nedenle feshettiğini savunmuştur.
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalı işyerinde hasar takip elemanı olarak çalışan davacı işçinin takip ettiği hasar takip dosyalarının birisinde sigortadan para ödemesi yapılmayan yani sonuçlandırılmayan dosya için ödeme yaparak dosyayı kapattığı, davacının kusurunu gizlemek amacıyla yeni gelen dosyalar için gelen ödemeleri de diğer dosyalara aktardığı, bu şekilde toplam 63 dosya üzerinde usulsüz işlem gerçekleştirdiği, bu durumun ortaya çıkmasıyla davacı işçi hakkında işverenin soruşturma başlattığı, davacı işçinin soruşturma sırasında alınan savunmasında suçlamaları kabul ettiği, soruşturmanın aleyhine sonuçlanacağını ve işten çıkarılacağını öngören davacı kadın işçinin iç denetim raporunun düzenlendiği tarihten sonraki bir tarih olan 12.04.2015 tarihinde evlenip noterden gönderdiği 24.04.2015 tarihli ihtarnameyle evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshetmek istediğini bildirdiği, davalı işverenin de yukarıda anlatılan usulsüzlükler nedeniyle davacının iş sözleşmesini 29.04.2015 tarihinde feshettiği sabittir.
İşçinin iş sözleşmesinin haklı nedenle feshine neden olabilecek emareler ortaya çıktıktan sonra işverence başlatılan fesih prosedürünü etkisiz kılmak veya boşa çıkarmak için işçinin öne geçen fesih hakkını kullanıp kullanamayacağı değerlendirilmelidir. İşçinin sözü edilen öne geçen ( takaddüm eden) fesih hakkını kullanabilmesi için fesih nedeninin işverenden kaynaklanması gerekir. Örneğin işçinin ödenmeyen ücretleri sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/II e maddesine göre derhal fesih hakkı her zaman mevcut olup, işveren haklı fesih nedenleri oluştuktan sonra ve henüz işveren feshi gerçekleşmediği bir aşamada işçinin öne geçen fesih hakkını kullanması mümkündür. Yine işçinin sigorta primlerinin hiç ya da gerçek ücretten yatırılmaması aynı Kanun’un 24/II f maddesine göre öne geçen haklı fesih nedeni olabilir.
İşveren açısından haklı fesih nedenlerinin oluşmasından sonra salt fesih prosedürünü etkisiz kılmak için işçinin kendisinden kaynaklanan derhal fesih nedenlerine dayanması mümkün olmaz. Örneğin bu aşamada yaş hariç emeklilik kriterlerini haiz olduğu için veya yaşlılık aylığı alabilmek için işçinin iş sözleşmesini sona erdirmesinde hakkın kötüye kullanımından söz edilir. Zira işveren tarafından haklı feshi yönünden gerekli iç denetimi yapması, işçiden savunma alması veya varsa disiplin kurulu kararı oluşumu, feshe konu olayların feshe yetkili makama ulaşması aşamalarında işçinin fesih hakkını kullanması, kötüniyetli olarak değerlendirilebilecektir.
Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin yaptığı usulsüzlüklerle ilgili soruşturma başlatıldığı, davacının bu yönde savunmasının alındığı, iç denetim raporu hazırlandığı, yapılan usulüz işlemlerin düzeltilmesi aşamasında davacı işçinin 12.04.2015 tarihinde evlenip noterden gönderdiği 24.04.2015 tarihli ihtarnameyle evlilik nedeniyle iş sözleşmesini feshettiği anlaşılmaktadır. Davacı kadın işçinin evlilik sebebiyle feshi kendisinden kaynaklanan bir fesih nedeni olup, işverenin başlattığı soruşturma sonrasında gerçekleştirileceği anlaşılan haklı feshin sonuçlarını ortadan kaldırmak maksadıyla yapıldığı ve hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olduğu kabul edilmelidir.
Feshe konu olayda davacı işçinin davalı işyerinde işveren açısından haklı fesih sebebi oluşturduğuna kuşku duyulmayan bir çok usulsüz işleminin ortaya çıkmasından sonra devam eden soruşturma sürecinde evlendiği ve bu durumu fesih nedeni yaptığı anlaşılmakla davacı işçinin hakkın kötüye kullanımı mahiyetindeki öne geçen feshi hukuken korunamaz. Açıklanan nedenlerle davacının kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, mahkemece yazılı şekilde isteğin kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.