Hükümetin kamu çalışanları için aldığı idari izin kararının özel sektörde çalışanlara etkisi bulunmamaktadır.
9. Hukuk Dairesi 2019/2184 E. , 2019/16663 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 32. HUKUK DAİRESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine, işe iadesine ve yasal sonuçlarına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kabul kararına karşı davalı avukatı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi davalı avukatının istinaf başvurusunu esastan reddetmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 32. Hukuk Dairesi’nin kararı süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A)Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 15/10/2014 tarihinde davalı işyerinde kazan operatörü olarak çalışmaya başladığını 19/09/2016 tarihinde işverence iş akdinin 4857 sayılı iş Kanunu gereğince iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyanla en son iş yerinde bir duyuru asıldığını ve “uzun bayram tatili arasında kalan 16/09/2016-17/09/2016 tarihlerinde iş yerinde bölümlerin çalışmayacağını, çalışılmayan bu iki günün yıllık izinlerden düşüleceğini olursa fazla çalışma yapılacak bölümlerin ve kişilerin ayrıca duyurulacağını” bildirdiklerini, davacıya böyle bir bildirim yapılmadığı için davacının 16/06/2016-17-/09/2016 günleri işe gitmediğini 17/09/2016 tarihinde akşam 21:00 den sonra başka bir işçi tarafından davacının arandığını ve pazar günü çalışmaya gelmesinin bildirildiğini, davacının 18/09/2016 pazar günü işe gittiğini, tatil bitimi 19/09/2016 tarihinde de tekrar işe gittiğini ve saat 16:00 a kadar çalıştığını 16:00 da mesai bitiminde kart basmak için kapıya gittiğini ancak kartın çıkış onayı vermediğini bunun üzerine davacının insan kaynaklarına çağrıldığını ve 16/09/2019-17/09/2016 günleri gelmediği gerekçesi ile 19/09/2016 tarihinde işine son verildiğini söylenerek davacının işten çıkarıldığını, 16/09/2016-170/092016 günleri davacının iş yerine gelmesinin talep edilmediğini 19/09/2016 saat 16:00 ya kadar çalıştığını ancak aynı gün sabahtan çıkışının SGK ya verildiğini davacının asıl çıkarılma sebebinin görevi olmadığı halde kendisinden istenen farklı işleri yapmaktan imtina etmesi olduğunu davacının kazancı olmasına rağmen zaman zaman kendisinden istenilen kaynakçılık arıtma bakımcılık gibi bir çok işi de yaptığını ancak kaza riskleri ve görevi olmaması nedeni ile kazancılık işleri dışında diğer işleri yapmayacağını amirlerine bildirdiğini, bu bildirimden sonra davacıya karşı tavırların değiştiğini ve bayram tatilinde çalışmaya gelmediği iddia edilerek işine son verildiğini iddia ederek davacının işe iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin davalı şirket tarafından 08/09/2016 ,16/09/2016 ve 17/09/2016 tarihlerinde davalı işverenden izin almaksızın ve herhangi bir mazeret sunmaksızın işe gelmemesinden dolayı 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-g maddesi gereğince haklı nedenle fesih edildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece Mahkemesi tarafından davanın kabulüne, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.
D)İstinaf başvurusu :
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
E)İstinaf Sebepleri:
Davalı taraf iş akdinin haklı nedene dayanarak feshedildiğini ileri sürerek istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
F)Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti :
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davalı işverence davacı işçiye 16.09.2016 ve 17.09.2016 tarihlerinde işyerine çalışmaya gelmesi gerektiğinin bildirildiğinin ispatlanamadığı, bu nedenle davacının 16.09.2016 – 17.09.2016 tarihleri arasında işyerine gelmemesinin haklı bir mazerete dayandığı, bunun dışında davacının 08.09.2016 tarihindeki 1 günlük mazeretsiz ve izinsiz işe gelmemesinin ise tek başına haklı ya da geçerli fesih sebebi olamayacağı, davalı işverence yapılan fesih işleminin geçersiz olduğu, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
G)Temyiz başvurusu :
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davalı vekili tarafından süresinde temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
H)Gerekçe:
Somut uyuşmazlıkta, davacının 2016 yılı Kurban Bayramı sonrasında kamu çalışanları için verilen iki günlük idari izinde işyerinin çalıştığını, kendisinin de çalışacak işçiler arasında olduğunu bildiği halde işe gelmediği, davalı işverenin sabit olan iki gün üst üste işe gelmeme nedeniyle davacıyı İş Kanunu’nun 25/2. maddesi gereğince işten çıkarıldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Hükümetin kamu çalışanları için aldığı idari izin kararının özel sektörde çalışanlara etkisinin bulunmamasına göre davacının sabit olan devamsızlığı nedeniyle işverenin fesihte haklı olduğu kabul edilerek işe iade davasının reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Dairemizce 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20/3. maddesi uyarınca aşağıdaki gibi karar vermek gerekmiştir.
H)Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Bölge Adliye Mahkemesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararlarının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2. Davanın REDDİNE,
3. Alınması gereken 44,40 TL. karar harcından peşin yatırılan 29,20 TL. harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL. harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4. Davacının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 3 tebligat gideri 27 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5.Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre belirlenen 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6. Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/09/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.