İcra dosyasında adres araştırması talebinin icra müdürlüğünce kabul edilip işlem yapılması zamanaşımını kesecektir.
12. Hukuk Dairesi 2019/203 E. , 2019/3250 K.
“İçtihat Metni”
……
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 16/10/2018 tarihli, 2018/4302 Esas – 2018/9878 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklılar tarafından başlatılan ilama dayalı icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, ilamın ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği; mahkemece, şikayetin kabulü ile icranın geri bırakılmasına dair verilen karar, Dairemizce onandığı görülmüştür.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 33. maddesinde ”İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.” hükmüne, aynı kanunun39/1. Maddesinde ise; ”İlama müstenit takip, son muamele üzerinden on sene geçmekle zamanaşımına uğrar” hükmüne yer verilmiştir. Zamanaşımının kesilmesi için alacaklının, icra dosyasında takibin devamını sağlayıcı nitelikte taleplerde bulunması ve takibi işlemsiz bırakmaması gerekir.
Somut olayda, ……..tarihli, 2001/402 E.- 619 K. sayılı rücuen alacağa ilişkin ilamı ve Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin onama ilamı ile alacaklı ……. vekili tarafından 11/01/2002 günü takibe başlandığı, her iki ilamda da borçlu vekiline yer verilmediği, bu nedenle borçlu asil adına çıkartılan icra emri tebligatının iade gelmesi üzerine, alacaklı vekilinin 2002-2003 ve 2004 yıllarında ve en son 21/07/2004 tarihinde borçlunun adresinin araştırılması talebinde bulunduğu, söz konusu taleplerinin icra müdürlüğünce kabul edilerek ilgili yerlere müzekkerelerin yazıldığı, devamında her ne kadar 23/11/2011 tarihli yenileme talebinde masraf yatırılmamış ise de, 12/02/2013 tarihinde yeniden adres araştırması talebinde bulunduğu, 27/02/2015 günü dosyanın yenilenmesinin ardından 07/09/2015 tarihinde icra emrinin borçluya tebliğ edilmesi üzerine borçlunun, henüz takip kesinleşmediği için İİK’nın 33/1. maddesi uyarınca süresinde zamanaşımı itirazında bulunduğu anlaşılmaktadır. Söz konusu takipte, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 146. maddesinde (mülga 818 sayılı BK’nun 125. maddesi) düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır. Buna göre, alacaklı vekilinin borçlunun adresinin araştırılmasına ilişkin icra müdürlüğünce kabul edilerek işlem yapılan talepleri dikkate alındığında, anılan tarihler arasında 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazının reddi yerine kabulü isabetsiz olup, hükmün yukarıdaki nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16/10/2018 tarihli, 2018/4302 Esas – 2018/9878 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.