ir bonoya dayanarak hamilin lehtara ve cirantalara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır.
12. Hukuk Dairesi 2016/17339 E. , 2017/6078 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvurusunda, hamilin cirantaya başvurabilmesi için öncelikle keşideciye ödememe protestosu çekmesi gerektiğini, hamilin protesto çekmediğini ve bu nedenle kendisi hakkında takip yapamayacağını belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir.
6102 sayılı TTK’nun 778. maddesi yollaması ile bonolar hakkında uygulanması gereken aynı Kanun’un 714. ve 730. maddeleri uyarınca, belirli bir günde veya düzenleme gününden ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şartını içeren bir bonoya dayanarak hamilin lehtara ve cirantalara müracaat edebilmesi, ödeme gününü takip eden iki iş günü içinde senet keşidecisinin protesto edilmesine bağlıdır. Alacaklı hamil, anılan madde koşullarında protesto keşide etmeksizin, lehtar ve cirantaları takip edemez.
Somut olayda, takibe konu olan 200.000 TL ve 420.000 TL bedelli iki adet bonoda, şikayette bulunan borçlunun, lehtar (birinci ciranta) olduğu görülmektedir. Bu durumda, yetkili hamil olan alacaklının, borçlu ciranta hakkında takip yapabilmesi için, bononun keşidecisine ödememe protestosu göndermesi zorunludur. İcra dosyasında söz konusu bonolar bakımından protesto çekildiğine dair bir belge bulunmadığı görülmekle, alacaklı hamilin takibe dayanak bonolar yönünden cirantaya karşı müracaat hakkını kaybettiği anlaşılmaktadır.
O halde, mahkemece, İİK’nun 170/a-2. maddesi hükmü uyarınca bu husus re’sen gözetilerek, alacaklının müracaat hakkını kaybettiği gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.