Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

İş kazası olduğunun veya olmadığının tespitinde zamanaşımı süresi yoktur.

21. Hukuk Dairesi         2016/20062 E.  ,  2018/3152 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalılardan …’ın 18/06/1998 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olmadığının, istasyonda meydana gelen tren kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R

Dava; davalı şahsın 18.06.1998 tarihinde geçirdiği kazanın iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece zamanaşımı sürelerinin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İş kazasının tespiti istemine ilişkin bu tür davalar 506 sayılı Yasa’nın 11. maddesinden ( 5510 sayılı Yasa’nın 13.maddesinden ) kaynaklanmaktadır. Anılan maddeye göre iş kazası; a) sigortalının işyerinde bulunduğu sırada, b) işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla, c) sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, d) sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında sigortalıyı hemen veya daha sonra bedence veya ruhça arızaya uğratan olaylardır. Zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası sayılması için, 1) sigorta olayına maruz kalan kişinin sigortalı olması, 2) sigorta olayının maddede sayılı sınırlı olarak belirtilen hal ve durumlardan birinde meydana gelmesi koşuldur. Başka bir anlatımla, sigorta olayının, iş kazası sayılabilmesi için iki koşulun birlikte gerçekleşmesi zorunlu olup iş kazası tespiti davaları bakımından özel olarak belirlenmiş bir ispat yöntemi de yoktur. Bu davaların her türlü delille ispatı mümkündür.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, SGK’nın kurum zararı için … aleyhine açtığı 01.07.2008 tarihli alacak davasında … tarafından sıklıkla olayın iş kazası olmadığı itirazı üzerine, mahkemece … ’ye süre verilmiş ve … tarafından SGK ve işveren … Müh. Ltd Şti. aleyhine 01.02.2010 tarihinde, kaza geçiren … aleyhine de 30.07.2010 tarihinde iş kazası olmadığının tespiti davası açılmış olup daha sonra açılan bu davaların kurum zararı için açılan alacak davası ile birleştiği ve yargılamanın son safhasında alacak davası ile iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin davaların tefrik edilerek yeni esasa kaydedildiği ve zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin iş bu davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; iş kazası olduğu veya olmadığının tespiti istemleri, bu davalara bağlı tazminat davalarında ön sorun olduğundan ve verilecek karar gerektiğinde 506 sayılı Yasanın 99. Maddesi uygulanarak gelir bağlanması ile bağlantılı olduğundan hak düşürücü süreye, zamanaşımı süresine tabi değildir.İş kazası olduğunun veya olmadığının tespitinde zamanaşımı olmayacağı gözetilerek işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken davanın reddi hatalıdır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı …’nin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);