Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

İş sözleşmesinde işçinin imzası yok ise, sözleşmede yer alan hükümler işçiye bağlamaz.

22. Hukuk Dairesi         2015/6404 E.  ,  2016/3813 K.
“İçtihat Metni”


Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin fazla mesai yaptığı halde ücretlerinin ödenmediğini, bu sebeple iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini beyanla, kıdem tazminatı ve fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, yapılan işin ve işyerinin niteliğinin fazla mesai yapmaya ve cumartesi günleri çalışmaya müsait olmadığını, taraflar arasındaki iş sözleşmesine göre fazla çalışma ücretlerinin ücrete dahil olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, iş sözleşmesinde fazla çalışma sürelerinin ücretinin normal ücrete dahil olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık ikiyüzyetmiş saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Dosya kapsamından davacının, davalı bankada 21.08.2006-09.10.2012 tarihleri arasında çalıştığı, fazla mesai ücretinin hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda, yıllık ikiyüzyetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve davacının bu süreyi aşan çalışması bulunmadığından fazla mesai ücret alacağı olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde her ne kadar fazla çalışmaların normal ücrete dahil olduğu düzenlenmiş ise de iş sözleşmesinde bu düzenlemenin yer aldığı sayfada davacı imzası yoktur. Bu sebeple, iş sözleşmesinin bu hükmü işçiyi bağlamaz. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması ve davacının iş sözleşmesini haklı sebeple fesih hakkının bulunmadığı tespitinin yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);