Kapak hesabının itirazın iptali ilamı üzerinden yapıldığına göre, hesabın ilama uygun yapılmadığı iddiası ilama aykırılık nedenine dayalı olup, süresiz şikayete tabidir.
12. Hukuk Dairesi 2015/9047 E. , 2015/21197 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu hakkında başlatılan faturaya dayalı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde alacaklı, takibin kesinleşmesinden sonra icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra müdürlüğünce yapılan 12.6.2014 tarihli dosya hesabında tespit edilen bakiye alacak miktarının düşük belirlendiğini ileri sürerek borçlunun ödeme yaptığı tarih olan 16.6.2014 itibariyle toplam alacağın 259.983,64 TL olarak belirlenmesini talep etmiş, bu şikayet ile birleşen dosyada şikayetçi borçlu ise, borçludan yapılan 18.922,14 TL fazla tahsilatın faizi ile birlikte iadesini istemiş, mahkemece asıl dava yönünden şikayetin kabulü ile ödeme tarihi itibariyle borçlunun 10.481,18 Euro (30.369,22 TL) bakiye borcu olduğunun tespitine, birleşen davanın ise İİK’nun 361. maddesi gereğince öncelikle icra müdürlüğüne yapılmış bir başvuru olmadığı ve rapora göre bakiye borç bulunduğu gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Borçlunun hesap tablosuna yönelik olarak icra mahkemesine talepte bulunması, İİK’nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekir.
Öte yandan, her nekadar hesap tablosuna yönelik şikayet, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayete konu hesabın öğrenilmesinden itibaren 7 günlük süreye tabi ise de; somut olayda hesaplama itirazın iptali ilamı üzerinden yapıldığına göre, hesabın ilama uygun yapılmadığı iddiası ilama aykırılık nedenine dayalı olup, aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca süresiz şikayete tabidir.
Somut olayda, 19.11.2014 tarihli bilirkişi raporunda, her nekadar bazı kalemler şikayete konu dosya hesabındakinden daha düşük belirlenmiş ise de, icra müdürlüğünce yapılan şikayete konu dosya hesabına borçlu tarafından ayrı ayrı itiraz edilmemiş olması nedeniyle dosya hesabındaki kalemlerin kesinleştiği ve hesaplamada icra müdürlüğünce tayin edilen bedellerin nazara alınması gerektiği mütalaa edilmiş ve mahkemece, hesaplamanın itirazın iptali ilamının esas alınması suretiyle gerçek dosya borcunun tespiti yönünde yaptırılması gerekirken yanılgılı değerlendirme içeren rapora itibar edilerek karar verilmiştir.
O halde, mahkemece borçlunun hesap tablosuna yönelik şikayetinin esası incelenerek ve Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre alacaklının temyiz itirazlarının reddine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.