Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Kat maliklerinin talimatları doğrultusunda hareket eden site görevlisinin, yaptığı iş ile ilgili eylemi nedeniyle meydana gelen zarardan malikler sorumludur.

3. Hukuk Dairesi         2018/3521 E.  ,  2018/7474 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı … dışındaki diğer davalılar yönünden reddine, davalı … yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 21/11/2017 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacılar vekili Av. … ile Av…. geldiler. Karşı taraf adına gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra nevakısın giderilmesi bakımından dosya mahalline geri çevrilmiş, bu kez yeniden gelmekle belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, murisleri … ‘nun 22/12/2008 tarihinde ikamet ettiği sitenin oto parkında, gece görevi yapan davalı … tarafından bıçaklandığını ve aldığı yaralar nedeniyle aynı gün vefat ettiğini, söz konusu olay nedeni ile … 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/4 Esas sayılı dosyasında yargılamanın devam ettiğini, murisin iş adamı kimliği ile bilinen, herkesçe tanınan, gelir seviyesi yüksek bir insan olduğunu, davacılardan eş ve çocuklarının, murisin hayatta olduğu dönemdeki gibi, hem hayat standartlarının korunması, hem de tüm masraflarının karşılanması gerektiğini, murisin annesi davacının, hayattta iken muristen düzenli yardım aldığını, davalı …’ın, …Park Evleri’nde kapıcı gösterilmek suretiyle sigortalı çalıştırıldığını,anılan öldürme eyleminin …Park Evlerinin ortak alanı olan otoparkta, …Park Evleri sigorta çalışanı tarafından gerçekleştirildiğini, ana gayrımenkulün Kat Mülkiyeti Kanunu 27. madde hükmü gereğince Kat malikleri kurulunca yönetildiğini, kat malikleri davalıların tamamının, …’ın

./..
-2-


işlediği haksız fiilden dolayı, avalı …’ün site yöneticisi olması, davalı kat maliklerinin temsilcisi olmasına rağmen bu temsil görevini gerektiği şekilde yerine getirmemesi, gereken önlemleri almayarak haksız fiilin gerçekleşmesine sebebiyet vermesi nedeniyle sorumlu olduklarını ileri sürerek olay nedeniyle desteklerini yitiren ve manevi çöküntüye uğrayan eş … için 200.000.00 TL manevi ve ıslahen 507.439.40 TL maddi tazminatın, oğlu … için 200.000.00 TL manevi ve ıslahen 36.089.24 TL maddi tazminatın, oğlu … için 200.000.00 TL manevi ve ıslahen 48.965.58 TL maddi tazminatın, anne … için 50.000.00 TL manevi ve ıslahen 142.039.26 TL maddi tazminatın, kardeşi … için 50.000.00 TL manevi tazminatın, kardeşi … için 50.000.00 TL manevi tazminatın, ayrıca cenaze giderleri ve cinayetin yol açtığı infial sebebiyle taşınma ve benzeri giderler için yapılan harcamalar için 20.000.00 TL’nin, haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
Davalı … vasisi; mütevaffanın ağır tahriki sonucu olayın meydana geldiğini, olay öncesinde ağır rahatsızlığı nedeniyle defalarca ameliyat olan …’ın müteveffadan yediği darbelerden dolayı kendisini korumak için rastgele salladığı bıçak darbeleri sonucu istenilmeyen olayın meydana geldiğini, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu, davacı anne için destek tazminatı talebinin yerinde bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … ile …; davacıların murisi … …’nun davalı …’na ait …Park Sitesindeki 8 nolu daireyi 15/10/2006 başlangıç tarihli sözleşme ile kiraladığını ve bu tarihten itibaren de olayın müsebbibi olan …’ın maaşını veren işvereni olduğunu, …’ın uzun süredir sitede çalıştığını, site sakinlerinin otopark olarak kullandıkları küçük bir alana arabalarını sığdırmak için ehliyeti de bulunan davalı …’dan yararlandıklarını, …’ın gerekli itina gösterilerek gerekli vasıfları taşıdığının tespiti üzerine işe alındığını, olay tarihinde davacıların murisine gelen misafirin başsağlığına gelişide nazara alınarak arabasının otoparka girmesine davalı site görevlisi tarafından göz yumularak araç anahtarı istenmiş ise de olumsuz yanıt verilmesi üzerine site yöneticisinede durumun bildirildiği, onunda müteveffayı uyarması üzerine park alanına giden müteveffa ile davalı …’ın giriştikleri kavga sırasında davacıların murislerinin yaralanıp öldüğünü, olayın murisin işveren sıfatını kullanarak görevlinin hizmet yapmasını engellemek istemesinden çıktığını, bu çerçevede olayın şahsilik kazandığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Davalılar …, …, … …, …, …; …Park Sitesinin 11 bağımsız bölümden oluşan ve girişinde de küçük bir bahçesi olan bir site olduğunu, sitede oturulmaya başlandığı 1989 yılından bu yana site sakinlerinin araçlarının bahçeye istiflenerek park edildiğini, alınan ortak karar uyarınca araçlarının sığdırılması ve düzenlerinin sağlanması bakımından anahtarlarının sitenin görevlisine bırakıldığını, bu alana misafir araçlarının alınmadığını, alındığında da misafirlerin araç anahtarlarını görevlilere teslim ettiklerini, bu hususun bir yıldan fazla süredir sitede kiracı olarak oturan müteveffa ve ailesi tarafından da bilinip uygulandığını, olay tarihinde müteveffanın misafirinin bu kurala uymaması ve çağırılması nedeniyle park alanına gelen müteveffanın site görevlisi … ile giriştiği tartışma ve kavga sonucu ölüm olayının meydana geldiğini, davalı …’ün sitenin yöneticisi olduğunu, kat maliki olmadığını, BK.’nın 55. maddesine göre istihdam eden sıfatının bulunmadığını, 634 sayılı yasaya göre kat maliklerinin vekili durumunda olduğunu, davalı …’ın onun yöneticiliğe getirildiği tarihten çok önce 1999 yılında işe alındığı gibi yöneticiliğin her yıl başka bir kat sakini tarafından yürütülmesi nedeniyle davalı …’ın haksız eyleminden ileri gelen zarardan sorumlu tutulmasının olanaksız olduğunu, görevini ifa ederken bir ihmalinin de olmadığını, kat maliki olan diğer davalıların talimatta ve denetimde özen eksikliklerinin bulunmadığı, kaldı ki müteveffanın da sitede kiracı sıfatıyla oturması sebebiyle istihdam eden sıfatının bulunduğunu, olayın nitelliği ve oluş şekli itibariyle davalıların olay nedeniyle sorumlu tutulabilmeleri için uygun illiyet bağının da mevcut olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece; 22.12.2008 tarihinde, müteveffa … …’nu ziyaret için gelen misafirlerinin …Park Sitesinin otoparkına araçlarını park etmesi nedeniyle çıkan tartışmaya katılan ve aynı sitede kiracı olarak oturan … … ile site çalışanı davalı … arasında başlayan kavganın … …’nun ölümüyle sonuçlandığı, olay nedeniyle … 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/4 Esasında görülen dava sonunda davalı …’ın tahrik hükümleri de uygulanmak suretiyle 18 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, davalılardan …’ün, olayın geçtiği sitenin yöneticisi olduğu, davalı … dışındaki diğer davalıların da …Park Sitesinin kat malikleri olduğunu, 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasına göre yöneticinin, kat maliklerinin vekili olduğu, TBK.’nun 66. (EBK.’nun 55.) maddesi kapsamında istihdam eden sıfatı olmadığı gibi, davalı …’ın davalı …’ün yöneticiliğe getirildiği tarihten çok önce işe alındığı , olayın meydana gelmesinde görevini ifa ederken sorumluluğunu gerektiren bir eylem ve ihmalinin bulunduğunun da kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle reddine, davalı kat maliklerinin işçilerini seçmede, talimat vermede, denetim ve gözetimde, işin organizasyonunu esaslı ve doğru bir şekilde kurmakta özensiz davrandıkları anlaşılamadığı gibi, somut olayın kendisine özgü özellikleriyle birlikte değerlendirilmesi sonucunda da davalı …’ın gördüğü işle hiçbir ilgisi olmayan eylemi sonucu ortaya çıkan zararlı sonuç arasında uygun illiyet bağının mevcut olmadığı gerekçesi ile kat malikleri davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, davalı … aleyhinde açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
2-) Olay tarihinde yürürlükte bulunan BK’nun 55/1.maddesine göre; ”Başkalarını istihdam eden kimse, mahiyetinde istihdam ettiği kimselerin ve amelesinin hizmetlerini ifa ettikleri esnada yaptıkları zarardan mesuldür. Şu kadar ki, böyle bir zararın vukubulmaması için hal ve maslahatın icabettiği bütün dikkat ve itinada bulunduğunu yahut dikkat ve itinada bulunmuş olsa bile zararın vukuuna mani olamıyacağını ispat ederse mesul olmaz.” ( TBK m.66 )
Borçlar Kanununun 55.maddesi hükmü gereğince adam çalıştıranın sorumlu tutulabilmesi için; zararın çalışanın hukuka aykırı eyleminden doğması ve zarar ile çalışanın eylemi arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir.
Sorumluluk Hukukunun önemli ögelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur.
Adam çalıştıran, görülecek işe uygun fikri, mesleki bilgi ve yeteneklere sahip bir kişi seçmekle yükümlüdür. Seçeceği yardımcı kişinin göreceği iş için vasıflı, yeterli eğitim görmüş, yeni bilgi, yöntem ve tekniği, özümsemiş ve izlemiş olmasını arayacaktır (Borçlar Hukuku Genel Hükümler, Prof. Fikret Eren, Cilt: 2-4 bası, sh.160). (HGK. 15.06.1994 gün ve 11-178 K.). Davalının bu en basit tedbirlere başvurmaması objektif özen görevini açıkça kötüye kullandığını kanıtlayan deliller olarak görülmelidir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla sorumluluktan kurtulabilmesi için, gerekli özeni göstermiş olması halinde de zararın gerçekleşeceğini ispat etmesi icap etmesi gerekecektir.
Somut olayda; olayın davalıların kat malikleri olduğu sitede, kat maliklerinin talimatları doğrultusunda hareket eden site görevlisinin, yaptığı iş ile ilgili eylemi nedeniyle dava konusu olayın meydana geldiği, kat maliklerinin, davalı …’ın işlediği fiil nedeniyle B.K.’nun 55. (T.B.K. 66.) maddesi hükmü gereğince sorumlu tutulmaları gerektiği anlaşıldığından yazılı gerekçe ile iş bu davalılar açısından davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 1.630 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı kat maliklerinden alınıp davacı tarafa verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.07.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);