Yargıtay Kararı

Kooperatif güvenlik hizmetine yönelik aidat topluyorsa hırsızlık sebebiyle uğranılan zarardan sorumludur.

Kooperatif güvenlik hizmetine yönelik aidat topluyorsa hırsızlık sebebiyle uğranılan zarardan sorumludur.

23. Hukuk Dairesi         2012/5942 E.  ,  2013/168 K.

  • HIRSIZLIK SEBEBİYLE UĞRANILAN MADDİ ZARARIN GİDERİLMESİ
  • HIRSIZLIK SEBEBİYLE UĞRANILAN ZARARDAN SİTE YÖNETİMİNİN VE GÜVENLİK ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU

“İçtihat Metni”

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin Antalya Akdeniz Sanayi Sitesi’nde işyeri olduğunu, 02.03.2009 sabahı işyerine gittiğinde mesleki faaliyette kullandığı makinelerin çalındığını gördüğünü, makinelerinin toplam değerinin 5.245,00 TL olduğunu, davalı güvenlik şirketinin müvekkilinin bulunduğu sitenin güvenliğinden sorumlu olduğunu, güvenlik şirketi ile diğer davalı kooperatifin sitenin güvenlik hizmetlerinin yürütülmesi konusunda sözleşme imzaladıklarını, davalıların görevlerini layıkı ile yapmamaları ve sorumlu bölgenin güvenlik ve koruma hizmetlerini savsaklamaları sonucu müvekkilinin işyerinin soyulup zarara uğradığını, çalınan makineler nedeniyle mesleki faaliyetini devam ettiremediğinden şimdilik yoksun kaldığı 3.000,00 TL ile olay nedeniyle yaşanan ağır elem ve acı nedeniyle manevi zarara uğradığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak üzere toplam 18.245,00 TL maddi ve manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı güvenlik şirketi vekili, davanın haksız olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Davalı kooperatif vekili, davanın taraflarına yöneltilmesinin mesnetsiz ve hukuk dışı olduğunu savunarak, reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif anasözleşmesinde sanayi sitesinde bulunan işyerlerinden çalınan malzemelerin davalı kooperatifçe karşılanacağına ilişkin hüküm bulunmadığı, davalılar arasındaki sözleşmede de sanayi sitesindeki işyerlerinden çalınan malzemelerin bedelinin mutlak surette tazmin edileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı, bu durumda ancak sözleşme hükümlerine uyulmaması halinde davalı güvenlik şirketinden çalınan malların bedelini talep etmenin mümkün olacağı, dinlenen tanık beyanları ile davalı güvenlik şirketinin sözleşmeye aykırı davrandığının kanıtlanamadığı, şirketin 22:00-07:00 arasında güvenlik hizmeti verdiği, çalınan malların bu saatler içerisinde çalındığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık sebebiyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Mahkemece, davacı tarafça hırsızlığın olay günü 08:00 sıralarında karakola bildirilmesine rağmen malların davalı güvenlik şirketinin hizmet verdiği 22:00-07:00 saatleri arasında çalındığının kanıtlanamadığı, davalı kooperatifin anasözleşmesinde de sanayi sitesindeki işyerlerinden çalınan malzemelerin bedelinin mutlak surette tazmin edileceğine ilişkin hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece öncelikle takipsizlik kararı verilen olaya ilişkin soruşturma dosyası da celbedilerek, çalındığı ileri sürülen makine ve aletlerin nitelikleri, hırsızlık yapılan yerin olay tarihi ve saati itibariyle çevresel koşulları da dikkate alınarak 07:00-08:00 saatleri arasında çalınmalarının bu koşullara ve hayatın olağan akışına göre mümkün olup olmadığı gerektiğinde mahallinde keşif ve inceleme yapılarak hırsızlık olayının yaklaşık hangi saatte gerçekleşmiş olabileceği belirlendikten sonra davalı kooperatifin güvenlik hizmetine yönelik aidat topladığı da dikkate alındığında anasözleşmesinde hüküm bulunmamasının sorumluluğunu kaldırmayacağı da gözetilerek, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 17.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);