Trafik kazalarında, sigorta şirketine başvuru yapılırken sağlık kurulu raporu ibraz edilmemiş ise başvuru şartı yerine getirilmemiş kabul edilmelidir.
17. Hukuk Dairesi 2018/3847 E. , 2020/823 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı karar verilmesine yer olmadığına dair ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair verilen kararın Yargıtayca incelenmesi süresi içinde davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü:
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin yolcusu olduğu, davalıya trafik sigortalı aracın tek taraflı kazasında yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp 1.000,00 TL iş göremezlik tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava açılmadan önce usulüne uygun olarak müvekkiline başvuruda bulunulmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
İlk derece mahkemesince davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazası nedeni ile cismani zarara dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, gerçekleşen kazada müvekkilinin yaralandığını ve malul kaldığını açıklayıp tazminat talebinde bulunmuş, davalı vekili, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, dava açılmadan önce yapılan başvurunun usulüne uygun olmadığını savunmuş,
mahkemece dava açıldıktan sonra yapılan ödeme nedeni ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar ile birlikte davacı lehine, davalı aleyhine 1.000,00 TL vekalet ücretine karar verilmiştir.
Davacı vekili, meydana gelen kaza nedeni ile tazminat istemiyle davalı şirkete 26.08.2016 tarihinde başvurmuş, başvuru dilekçesinin ekinde kaza tespit tutanağını, poliçeyi, hastane dosyasını, epikriz raporunu, kimlik fotokopisini, nüfus kayıt örneği ile vekaletnameyi ibraz etmiştir. Anılan başvuru üzerine sigorta şirketince 01.12.2016 tarihli cevabi yazı ile yapılan başvuruya ilişkin olarak, sağlık kurul raporu, mağdura ait son üç aylık ücret bilgisi, banka hesap bilgileri ile nüfus cüzdan suretine ilişkin eksikliklerin tamamlanması halinde tazminat talebinin değerlendirileceği bildirilmiş, bunun üzerine davacı vekilince eksik belgelerin tamamlanmasına ilişkin olarak 25.11.2016 tarihli yazı ile kazaya ilişkin soruşturma dosyası ve genel adli muayene raporu ibraz edilmiş, yine davacı vekili 23.12.2016 tarihli yazısı ile sağlık kurul raporunu temin edemediklerini, hesaplamanın asgari ücretten yapılmasını bildirmiştir. Davacı vekilinin bu yazı cevabının sigorta şirketine 23.12.2016 tarihinde ulaşmasının ardından tazminat talebi ile 07.02.2017 tarihinde eldeki bu dava açılmış, yargılama sırasında alınan sağlık kurul raporunun ardından davalı … şirketince tazminat hesabı yapılarak davacıya ödeme yapılmıştır.
İlk derece mahkemesince, davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar ile birlikte davalı aleyhine vekalet ücreti takdirine karar verilmiş, anılan karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine bölge adliye mahkemesince; dava açılmasına davalının sebebiyet verdiği, sağlık kurul raporunun davacıdan istenmesine ilişkin olarak sakatlık raporunun davacı tarafından kısa sürede tamamlanabilecek bir husus olmadığı, sigorta şirketinin bu isteminin davacının haklarının sürüncemede kalmasına yol açacak nitelikte olduğundan başvurunun sonuçsuz kaldığının kabulü gerektiği, rizikoya ilişkin belgelerin başvuru sırasında verilmesi gerekli ise de maluliyet raporunun davacıdan istenemeyeceği, davacının sunacağı hastane ve sağlık raporlarına göre sigortacının maluliyet oranını belirleyeceği gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
../..
-3-
2018/3847
2020/823
Kaza tarihinde ve poliçenin düzenleme tarihinde yürürlükte bulunan Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde zarar görenin dava açmadan önce sigorta kuruluşuna başvurusunun gerekli olduğu düzenlenmiş, Trafik Sigortası (Yeni)Genel Şartlarının ek 6. Maddesinde ise başvuru sırasında eklenecek belgelerin neler olduğu yazılıdır. Bu belgeler arasında sağlık kurul raporu da yer almakta olup burada sayılanların başvuru sırasında eklenmesinin zorunlu olup olmadığı yorum yolu ile değiştirilemez. Davacı tarafça dava açılmadan önce yapılan başvuruda sağlık kurul raporu eklenmediğinden ve Karayolları Trafik Kanunu 97. madde ve Trafik Sigortası Genel Şartlar Ek 6. madde gereğince bu belgenin de başvuru sırasında eklenmesi zorunlu olduğundan davacının dava açmadan önce usulüne uygun olarak davalıya başvurduğundan söz edilemeyecektir. Buna göre davanın açılmasına davalının sebebiyet vermediği kabul edilerek davalı aleyhine vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden kararın 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin kararının kaldırılarak ilk derece mahkemesinin hüküm fıkrasının vekalet ücretine yönelik 2. bendinin tümden çıkarılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 6100 sayılı HMK 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine 06/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.