Tüzel kişiliği bulunmayan banka şubesinin davalılar arasında gösterilmesi hatalıdır fakat bu durum her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğundan bozma sebebi yapılamaz.
22. Hukuk Dairesi 2017/21520 E. , 2019/8717 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı ve davalı … Sosyal Hizmetler Ltd. Şti. vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı … Sosyal Hizmetler Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili, davacının mazeretsiz ve haklı bir sebep bulunmaksızın üç gün üst üste işe gelmemesi nedeni ile iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, müvekkili şirket ile davacı arasında 28.01.2005 tarihinde hizmet sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme gereği davacının part-time olarak çalıştığını, davacının sözleşmedeki şartları kabul etmediğine dair hiçbir şerh düşmediğini, müvekkil şirket tarafından hizmet akdinde belirlenen şartlara uygun olarak davacının primlerini tam ve eksiksiz olarak ödendiğini ve davacıya hak ettiği tüm alacaklarının ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş. vekili; ıslah yoluyla zamanaşımı def’inde bulunduklarını, davacının müvekkili banka ve diğer davalı arasındaki sözleşme gereği 28.10.2005 tarihinden itibaren … Şubesi binasında çalışmaya başladığını, hizmet sözleşmesi gereğince 18.02.2011 tarihine kadar hafta içi 5 gün günde bir saat çalıştığını, davacının primlerinin eksiksiz olarak ödendiğini, davacının iş sözleşmesi diğer davalı tarafından haklı nedenle feshedildiğinden davacının tazminat ve sair hususlardaki alacak taleplerinin yerinde olmadığını, beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı vekili ile davalılardan Marmara Sosyal Hizmetler Turizm Sanayi Ticaret Ltd. Şti. vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir. Temyiz kesinlik sınırı belirlenirken yalnız dava konusu edilen taşınır malın veya alacağın değeri dikkate alınır. Faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.
Dosya içeriğine göre; hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktarın toplamı 1.117,03 TL olup karar tarihi itibari ile 2.080,00 TL temyiz kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE, nispi temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
Davacı temyizine gelince;
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre ve özellikle; mahkemece, gerekçeli karar başlığında, tüzel kişiliği bulunmayan banka şubesinin davalılar arasında gösterilmesi hatalı ise de; söz konusu hatanın, hüküm sonucuna etki etmeyen ve Mahkemesince her zaman düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde olduğu anlaşılmakla, bu hata bozma sebebi yapılmayarak, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık kıdem tazminatına esas ücretin tespiti noktasındadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tazminata esas ücretinin günlük brüt 4,87 TL olduğu kabulü ile tüm çalışma dönemi için kıdem tazminatı hesabı yapılmıştır. Dosya kapsamında yer alan, hizmet tespitine ilişkin Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 29.01.2015 tarihli ve 2015/118 esas 2015/1552 karar sayılı onama ilamı ile kesinleşen … 6. İş Mahkemesinin 2014/274 esas sayılı kararı ile davacının, davalı işverene ait işyerlerinde 28.10.2005 – 31.03.2009 tarihine kadar full-time çalışma esasına göre ayda 30 gün üzerinden tam çalıştığı, 01.04.2009 tarihinden işten çıkışının gösterildiği 21.02.2011 tarihine kadar da part-time esasına göre Kuruma bildirilen gün sayıları kadar çalıştığı anlaşıldığından, davacının davalı işveren … Sosyal Hizmetler Tur. Tic. San. Ltd. Şti.ne ait 1252740.35 sicil sayılı işyerinde, 28.10.2005 – 25.05.2010 tarihleri arasında asgari ücretle 1311 gün çalıştığı, 905 günlük çalışmasının Kuruma bildirildiği, 406 günlük çalışmasının bildirilmediğinin tespitine karar verildiği anlaşılmaktadır. Buna göre; davacının kısmi süreli olarak çalıştığı 01.04.2009 tarihinden sonraki dönem için son günlük brüt 4,87 TL ücretin; tam süreli çalıştığı 01.04.2009 tarihinden önceki dönem için ise fesih tarihindeki (2011 yılı birinci altı aylık döneme ilişkin) aylık brüt asgari ücret miktarı olan 796,50 TL’nin tazminata esas ücretin tespitinde baz alınarak hesaplama yapılması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.Sonuç:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 15.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.