Site yönetimine karşı açılacak maddi tazminata ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemesi görevlidir.
20. Hukuk Dairesi 2017/990 E. , 2018/471 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının davalı şirket tarafından güvenlik hizmetleri sunulan sitedeki konutunda 01.08.2008 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, davacının o sırada yurtdışında olduğunu, hırsızlık olayının site yönetimi tarafından davacıya bildirildiğini, davacının konutuna ulaşabilecek …’na vekalet vererek polis nezaretinde gerekli tespitlerin yapılmasını istediğini, yapılan tespitte davacının evinin kapısının kırılmış ve evinin tamamen dağıtılmış olduğunun tutanak altına alındığını, davacının, polis nezaretinde eve giren …’na internet aracılığı ile yardımcı olup evin tam kontrolünün sağlanmasına çalıştığını, internet vasıtasıyla kayıpların bildirilerek tutanak altına alındığını, davacının yurda dönüp konutunu kontrol ettiğinde evindeki çalınan eşyalarının tam tespitini yaptığını, davacının 50 cm çapında, 900 ayarda, 30 cm, yüksekliğinde bir meyvelik gümüşlüğü, dört adet çay takımı, beş kollu iki adet gümüş şamdanlık, gümüş tepsi, gümüş sürahi, bir adet tek taş yüzük, bir adet üç taşlı altın yüzük, muhtelif değerlerde altın takılarının çalındığının belirlendiğini, çalınan malların tahmini değerinin 50.000 TL civarında olduğunu, buna ilaveten eşyaların manevi değerinin de yüksek olduğunu, hırsızlık olayının gerçekleştiği konutun güvenlikli bir sitede yeraldığını, davacının güvenlik hizmeti için aidat ödediğini, site yönetiminin dağıttığı kitapçıklarda güvenlikle ilgili geniş açıklamalara yer verildiğini, internet tanıtımında güvenliğin ön plana çıkarıldığını, hırsızlık olayının gerçekleşmesinden sonra davacının zararını tazmin için davalı şirkete ihtarname gönderdiğini, davalı şirketin cevabı ihtarnamesinde hırsızlık olayının soyut olduğu yönünde bildirim yapıldığını, davacının zararının tazmin edilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 5.000 TL maddi, 5.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; tanık anlatımları, çalındığı iddia edilen gümüş eşyaya ilişkin fotoğraf, tutanak içeriği, bilirkişi raporu içeriğine göre dava konusu edilen gümüş eşyanın, gümüş kaplama ya da gümüş olduğu konusunda kesin kanıya varılamadığı, çalındığı iddia edilen eşyaların gümüş olduğu iddiasının haklılığını kanıtlar nitelikte kesin ve inandırıcı delil sunulamadığı, bu nedenle çalınan eşyaların gümüş kaplama olduğu sonucuna varıldığı, diğer taraftan çalındığını iddia edilen ziynet eşyalarına ilişkin olarak, iddianın haklılığını kanıtlar nitelikte kesin ve inandırıcı delil sunulamadığı, pırlanta eşyaların sertifika ile birlikte satıldığı, ziynet eşyalarının varlığını kanıtlar sertifika, fatura vb. belgeler sunulamadığı, ziynet eşyalarının çalındığı yönündeki iddianın haklılığının kanıtlanamadığı; davalı … Hizmetleri A.Ş’nin 5188 sayılı Özel Güvenlik Kanunu ve Kanunun uygulanmasına ilişkin
yönetmelik gereğince mülki makamlarca kendilerine tahsis edilen sayıda ve nitelikte özel güvenlik personeli istihdam ederek site dahilinde sabit nokta nöbeti ile devriye hizmetlerini ve denetim görevlerini periyodik olarak yaptırdığı, bu hususun bilirkişi raporu, kamera kayıtları ile sabit olduğu, mevcut güvenlik personelinin asli görevinin site alanının giriş ve çıkışlarının denetlenmesi ve düzenlenmesi, şüpheli durumların kolluk kuvvetlerine bildirilmesi olduğu, güvenlik görevlilerinden her bir dairenin koruma hizmetinin beklenemeyeceği, dosyaya sunulan bilirkişi raporuna göre dışarıdan yönetici olarak atanan davalı … Yönetimi A.Ş.’nin olayda herhangi bir kusur ve sorumluluğunun bulunmadığı, gerekçesiyle esas dosya yönünden davacının davalı … Hizmetleri A.Ş. aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu yönünden reddine, asıl dosya ile birleşen İstanbul 2. Tüketici Mahkemesinin 2009/390 – 384 E.K. sayılı dosyası yönünden davacının davalı … Site Yönetimi aleyhine açtığı davanın kısmen kabulü ile 6.500,00 TL maddi tazminatın 5.000,0 TL’sinin 01.08.2008 olay tarihinden, 1.500,00 TL’sinin de 18.07.2013 ıslah tarihinden itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik maddi tazminat istemi ile manevi tazminat isteminin reddine, birleşen dava yönünden davacının, davalı … Hizmetleri A.Ş. aleyhine açtığı davanın husumet yokluğu yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Açılan dava, davacının kiracı olarak ikamet ettiği konutta meydana gelen hırsızlık nedeniyle oluşan maddi-manevi zararın davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan, bağımsız bölüm malikinin anataşınmazın yönetiminden doğan ve dışarıdan atanan yöneticiye yönelik maddi zararlarının tazmini ile manevi tazminat istemine ilişkin olup; maddi tazminata ilişkin istemler Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamında, manevi tazminata ilişkin istemler ise genel hükümler çerçevesinde incelenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl olup özel bir kanun hükmü ile hangi mahkemede görüleceği açıkça belirtilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. 6100 sayılı HMK’nın 2/1. maddesi gereğince de, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir. O halde; davacının Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine dayanarak dava açtığı anlaşılmakla, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun Ek 1. maddesi hükmü uyarınca, site yönetimine karşı açılan maddi tazminata ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, manevi tazminata ilişkin taleplerde ise asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu göz önünde bulundurulup, mahkemece talepler tefrik edilerek, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevsizlik kararı verilmeyerek işin esasına girilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; birleşen dosya davalısı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/01/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.