Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Taşınmaz için birden fazla sözleşme yapılmış ve ikinci sözleşme birinci sözleşmeyi ortadan kaldırmıyorsa ilk sözleşme geçerlidir.

6. Hukuk Dairesi         2015/1232 E.  ,  2015/10953 K.
“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ : İzmir 5. Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2014
NUMARASI : 2013/395-2014/887

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava kira alacağının tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili ve davacı vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde; Taraflar arasında 01.07.2008 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin bulunduğunu, davalıların kira bedellerini eksik ödediğini, davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, icra takibine haksız itiraz ettiklerini belirterek davalıların itirazlarının iptali ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalılar vekili davalı kefil T.’ın davaya konu alacaktan sorumluluğunun bulunmadığını, sözleşmeyi imzalayan E.’in şirket yetkilisi olmadığını, taraflar arasındaki gerçek sözleşmenin 01.11.2008 başlangıç tarihli sözleşme olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece takibe dayanak olan 01.07.2008 tarihli kira sözleşmesine göre kira ödemesi yapılmadığı, bu sözleşme ile kararlaştırılan aylık 4.000 TL kira bedelinin rayiç kirayı yansıtmadığı 01.11.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesine itibar edilmesi gerektiği belirterek alacak miktarı hesaplanmış ve alacak bulunmadığından davalı kiracı hakkındaki davanın reddine, davalı kefil yönünden ise kefilin takip konusu aylardan sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık aynı taşınmaz için düzenlenmiş 01.07.2008 başlangıç tarihli, bir yıl süreli aylık kira bedeli 4.000 TL olan kira sözleşmesi ile 01.11.2008 başlangıç tarihli üç yıl süreli ve kira bedeli aylık 1.000 TL olan sözleşmelerden hangisine itibar edileceği noktasındadır. Davalı şirket vekili davacının dayandığı sözleşmeyi imzalayan E.’ in şirketten ayrıldığını savunmuş ise de, dosyada mevcut İ. T. S. M.’ nun 09.06.2008 tarihli ilanında; E.’ in 06.06.2008 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile şirketi temsile yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ilk sözleşme ortadan kaldırılmadığına göre sözleşme geçerli olup bu sözleşme gereğince davacı, kira farkı alacağını isteyebilir. Ayrıca davalının dayandığı sözleşme fotokopisi üzerinden yapılan imza incelemesinde, sözleşmedeki imzanın davacı kiraya verene ait olmadığı da dikkate alınarak, Mahkemece uyuşmazlığın davacının dayandığı 01.07.2008 başlangıç tarihli ve 4.000 TL bedelli kira sözleşmesi uyarınca çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde davalı kiracının ibraz ettiği 01.11.2008 tarihli sözleşmeye göre hesaplama yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);