Araç tescili, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi sonucunu doğuracak mahiyettedir. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez.
4. Hukuk Dairesi 2020/1904 E. , 2021/1404 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı … vekili Avukat … Coşgun tarafından, davalı … aleyhine 10/12/2012 gününde verilen dilekçe ile muvazaa iddiasına dayalı işlemin iptali ve kullanım bedeli istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2014 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, muvazaalı işlemin tespiti, miras payına karşılık gelen satış ve araç kullanım bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, müvekkili ile davalının kardeş olduklarını, babalarının vefatından önce diğer çocuklarından mal kaçırma kastı ile murisin adına kayıtlı aracın noter kanalıyla satış işlemi yapılmış gibi gösterilerek bedelsiz olarak davalı adına tescil edildiğini belirterek yapılan işlemin muvazaalı olduğunun tespiti ile miras payına karşılık gelen bedelin tahsili ve aracın kullanım bedeli isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, murisin vefatından önce müvekkili tarafından bakıldığını, menkul malın zilyetliğinin devri için şekil şartı öngörülmediğinden yapılan işlemin hukuka uygun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, murisin vefat etmeden önce aracın satışını gerektirecek bir sebebin olmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davanın muris muvazaası sebebiyle Türk Borçlar Kanunu’nun 19. maddesi kapsamında araç devir işleminin muvazaalı olduğunun tespiti ile miras payına tekabül eden satış bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere araç tescili, idari bir işlem olup trafik kaydındaki tescilin iptali ile yeni kayıt ve tescile karar verilmesi sonucunu doğuracak mahiyettedir. Oysa adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemez.
Şu hâlde, davacının dava dilekçesindeki talebi ve araç tescilinin davacı murisi adına eski haline iadesi yoluyla idareyi zorlayıcı işleme yönelik adli yargı yerinde karar verilmeyeceği hususları dikkate alındığında mahkemece davacının miras hissesine karşılık gelen bedelin tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 25/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.