Adi ortaklık şeklindeki oluşumda tüzel kişinin varlığından söz edilemeyeceğinden, ortaklığın üçüncü kişilere olan borçlardan ortaklar tüm mal varlıklarıyla birlikte müteselsil olarak sorumludurlar.
6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun 620. maddesine göre adi ortaklığın hükmü şahsiyeti bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Taraf ehliyeti kamu düzeninden olup mahkemece kendiliğinden göz önüne alınmalıdır.
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortağın( Joint Venture’nin) tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti yoktur. Ortaklar, ortaklık borçlarından dolayı alacaklılara karşı doğrudan doğruya ve sınırsız olarak tüm varlıklarıyla sorumludurlar ancak gerçek ve tüzel kişilerin taraf ehliyeti vardır(HGK.’nın 08.10.2003 tarih ve 2003/12-574 E. 2003/564 K. sayılı içtihadı).
Şikayetçinin iddiası, İİK’nın 16 ve devamı maddelerinde düzenlenen şikayet olup itiraz niteliğinde bulunmamaktadır. Bu nedenle istemin yasal düzenleme gereğince icra mahkemesince incelenmesi gerekirken yazılı şekilde istemin reddi isabetsizdir.
Öte yandan, şikayete konu takip dosyasında adi ortaklık olarak Y.. .K…
İnşaat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.-Y…Grup Yapı San. Ve Tic.Ltd.Şti. İş Ortaklığı gösterilmiş olup şikayetçi şirketin ise Y.K.İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. olarak görülmektedir. Bu durumda öncelikle mahkemece şikayetçinin, adi ortaklığı oluşturan şirketlerden olup olmadığı da tespit edilmeli, adi ortaklığı oluşturan şirketlerde ise işin esası incelenmeli, değilse hukuki yararı bulunmadığından istemin REDDİNE karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
Sonuç
Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilanın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.