Yargıtay Kararı

Çeklerdeki imzanın borçlu lehtarın eli ürünü olduğunu kontrol etmeden takip başlatır ve söz konusu takipteki imzaya itiraz kabul edilirse, alacaklı başlatılan takipte ağır kusurlu olur.

Çeklerdeki imzanın borçlu lehtarın eli ürünü olduğunu kontrol etmeden takip başlatır ve söz konusu takipteki imzaya itiraz kabul edilirse, alacaklı başlatılan takipte ağır kusurlu olur.

12. Hukuk Dairesi         2018/14850 E.  ,  2018/12508 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya itiraz ettiği mahkemece imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına, tazminat talebinin ise reddine karar verildiği, mahkeme kararının borçlu tarafından tazminat istemiyle temyiz edildiği görülmektedir.
İİK’nin 170/4. maddesine göre; imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, icra mahkemesi, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10’u oranında para cezasına mahkum eder.
Somut olayda, borçlunun, takip dayanağı çeklerde lehtar olup, lehtarın cirosu ile çeklerin alacaklıya devrediliği görülmektedir. Bu durumda alacaklı, borçlu ile doğrudan ilişki içinde olduğundan imzanın borçluya ait olup olmadığını bilebilecek durumdadır. Çeklerdeki imzanın borçlu lehtarın eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan çekleri alan alacaklının, imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir.
O halde mahkemece, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.

);