Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
7. Hukuk Dairesi 2015/18679 E. , 2015/20587 K.
“İçtihat Metni”
Mahkemesi : Diyarbakır 2. İş Mahkemesi
Tarihi : 26/02/2015
Numarası : 2014/706-2015/119
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, asıl işveren olan davalı şirket bünyesinde arıza bakım-onarım teknisyeni olarak işe başladığını, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, işe başlarken 200,00 TL yol; 300,00 TL yemek yardımı yapılacağının belirtildiğini iddia ederek yol ve yemek ücretlerinin ödenmesini talep etmiştir.
Davalı ise husumet itirazında bulunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, çeşitli tarihlerde Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşen çok sayıda dosya emsal alınarak ve hesap bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece, hükme esas alınan değişik iş mahkemelerince verilen ve Yargıtay incelemesinden geçip kesinleşen çok sayıda dosya olduğu belirtilerek sonuca gidilmiş olup Dairemizce de bu husus gözden uzak tutulmamıştır.
Ancak davaların sadece asıl işverene karşı açılması, alt işverenlere yöneltilmemiş olması ve özellikle de davanın ihbarı talep edilmiş olmasına rağmen usulüne uygun bir ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemiş olması karşısında Dairemizce davanın ihbarının usule uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Şöyle ki; davalı asıl işveren, davacı ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan diğer dosyalarda bir kısım alt işverenlere davanın ihbar edilmesi için dilekçe sunmuş, mahkemece ihbar dilekçeleri ilgili alt işveren firmalara tebliğe çıkarılmış, bir kısmına tebliğ yapılmış, bir kısmına ise bila ikmal iade edildiği, ihbar dilekçeleri tebliğ edilmekle beraber davalı işverenin, işçinin özlük dosyası ile ödeme belgelerinin alt işverenlerden temini talebinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nun 61 vd maddelerinde düzenlenen davanın ihbarı ile taraflardan biri davayı kaybettiği taktirde, 3.kişiye veya 3.kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı 3.kişiye ihbar edebilir.
İhbar yazılı olarak yapılır. İhbar sebebinin gerekçeleriyle birlikte açıklanması ve yargılamanın hangi aşamada bulunduğunun belirtilmesi gerekir.
Dava kendisine ihbar edilen kişi, davayı kazanmasında hukuki yararı olan taraf yanında davaya katılabilir.
Müdahale talebinde bulunan 3.kişi, yanında katılmak istediği tarafı, müdahale sebebi ve bunun dayanaklarını belirten bir dilekçeyle mahkeme başvurur. Müdahele dilekçesi, davanın taraflarına tebliğ edilir. Mahkeme, gerekirse taraflarla birlikte 3.kişiye de dinlenmek üzere davet eder, gelmeler dahi müdahale talebi hakkında karar verir.
6100 sayılı HMK’nın yukarıda belirtilen ilgili hükümleri dikkate alındığında mahkemece, davalı asıl işverenin, davanın ihbarını talep ettiği bir kısım taşeron şirketler ile ilgili olarak ihbar dilekçesinin tebliğ edilmeksizin ve ihbar dilekçelerinin eksiksiz olarak tüm alt işverenlere tebliği dahi beklenmeksizin karar verilmesi hatalıdır.
Yapılması gereken, ihbarı talep edilen tüm alt işveren şirketlere ihbar dilekçesi ve dava dilekçesinin tebliği sağlanarak ve tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları eksiksiz dosya arasına alınarak ihbar edilen taşeron şirket/şirketlerin, sunmaları halinde beyan dilekçeleri ile varsa delilleri dosya arasına alınmalı, ihbar olunan şirketlerin yargılamayı takip etmemeleri halinde ise asıl işveren olan davalı şirketin cevap dilekçesinde ve aşamalarda belirttiği üzere davacı işçiye ait özlük dosyası ile bordro gibi ödeme belgelerinin ve hizmet alım sözleşmelerinin birer suretlerinin söz konusu alt işveren şirketlerden müzekkere ile celp edilerek, gerekmesi halinde yeniden bilirkişi incelemesi de yaptırılarak neticesine göre hüküm kurulması gerekirken eksik ve yanılgılı değerlendirme ile karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.