Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Davacının yapmış olduğu havalenin açıklama kısmında açıklama yer almakta olup, aksini ispat yükü davalı üzerinde bulunmaktadır.

3. Hukuk Dairesi         2020/4271 E.  ,  2020/7039 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : TRABZON 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davanın her iki tarafının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davalının talebi üzerine davacı asil tarafından “emanet borç para” açıklaması ile banka havalesi yoluyla 60.000,00.-TL borç para verildiğini, davalının borç olarak aldığı bu parayı geri ödememesi üzerine başlatılan icra takibine ise haksız yere itiraz ederek icra takibinin durmasına sebep olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı, davacı ile ortak olarak iş yaptıklarını ve söz konusu banka havalesinin borç olarak değil esasen davacı adına yapılan harcamalar nedeniyle doğan borcun kendisine iadesi olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
İlk derece yargılama makamınca, davanın reddine karar verilmiş; tarafların istinaf talebi Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince incelenerek; davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Bu karar, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava, borç olarak gönderilen paranın tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali davasıdır.
İlk derece mahkemesince, davacı tanıklarının beyanlarından emanet olarak gönderildiği iddia edilen paranın yapılan iş gereği şantiye masrafları için gönderilmiş olduğu, emanet bir para olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; istinaf talebi üzerine dosyayı inceleyen Bölge Adliye Mahkemesince, mahkeme kararı ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı ve davalı vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 102. maddesinde “Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel bir borç için yapılmış sayılır.” hükmü düzenlenmiştir. Davacının davasına dayanak yaptığı banka makbuzu, davalı hesabına yapılan havaleyi göstermektedir. Havale üzerinde “ emanet borç para” kaydı yer almaktadır. Hal böyle olunca, somut olayda, davacının dayandığı belgede açıklama yer almakta olup, aksini ispat yükü davalı üzerinde bulunmaktadır. Mahkemece, havale üzerindeki kayıt kapsamında ispat yükünün davalıda olduğu kabul edilerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, ispat yükü ters çevrilerek ve davacı tanıklarının beyanları gerekçe olarak gösterilmek suretiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma sebebidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK’nın 373/2.maddesi uyarınca dosyanın İlk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 25/11/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

);