Davalı taraf itirazın iptali davasında icra takibinde bildirmiş olduğu sebeplerle bağlı değildir.
T.C.
Yargıtay
19. Hukuk Dairesi
Esas No:2010/3217
Karar No:2010/11515
K. Tarihi:18.10.2010
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında yapılan sözlü satış sözleşmesi gereğince davalıya satılan ve teslim edilen otomobil parçalarının bedellerinin ödenmemesi nedeniyle başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacı şirket arasında daha önceden ticari ilişki kurulmuşsa da dava konusu faturalara ilişkin herhangi bir anlaşma ya da mal tesliminin söz konusu olmadığı, davacının iddia ettiği faturalarda bulunan kaşe ve imzaların müvekkili ya da çalışanlara ait olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince davacının teslim ettiği mallara ilişkin fatura tanzim ederek davalıya tebliğ ettiği, davalının süresi içinde faturalara itiraz ettiğine ilişkin delil ibraz etmediğinden fatura muhteviyatının kesinleştiği, davacının sahibi lehine delil vasfı taşıyan defterlerinde alacağın kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı vekili mal teslimi yapılmadığı, faturalardaki kaşe ve imzanın müvekkili ya da çalışanına ait olmadığı yönünde itiraz etmiş ise de, icra dosyasında bu yönde bir itirazın bulunmadığı, davalının delil olarak gösterdiği ticari defterlerinin de sahibi lehine delil vasfında olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile itirazın 2.944.09.-TL üzerinden iptaline, takibin devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacak üzerinden %40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
YHGK’nın 30.10.2002 gün, 2002/15803 Esas vc 2002/860 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davalı her ne kadar takibe itirazında takip dayanağı olan irsaliyeli faturalardaki imzaya yönelik herhangi bir beyanda bulunmamış ise de, iş bu itirazın iptali davasında icra takibinde bildirmiş olduğu itiraz sebepleriyle bağlı değildir.
Somut olayda malın teslim edildiği hususunda ispat külfeti davacıya ait olup, davalı malın teslim edilmediğini, dava konusu irsaliyeli faturalar üzerindeki imzanın kendisine ve çalışanlarına ait olmadığını iddia ettiğinden mahkemece bu yön üzerinde durularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.