Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Eğer depozito kiralananda zarar ve ziyana karşılık teminat olarak verilmiş ise, depozito kiraya mahsup edilemez.

6. Hukuk Dairesi         2014/5746 E.  ,  2014/7840 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 07/02/2014
NUMARASI : 2013/118-2014/50

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin reddine karar verilmesi üzerine karar davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, 25.04.2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralanan daire ikametgah olarak kullanılmak üzere davalı borçluya kiralanmış olup aylık kira parasının 650 TL olduğu, ait olduğu ayın ilk 5 günü içerisinde peşin olarak ödeneceği, bir kira ödenmediği takdirde gelecek kiraların muacceliyet kespedeceği kararlaştırmıştır. Davacı 21.06.2010 tarihinde başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 2010 yılı Nisan ve Mayıs ayı kiraları ile sözleşmedeki muacceliyet şartı gereğince muaccel hale gelen 10 aylık kira alacakları toplamı 7800 TL kira alacağının tahsili ile kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kira borcunun bulunmadığını belirterek icra takibine itiraz etmiştir. Davalının dosyaya sunduğu ödeme belgelerine göre kira başlangıcından itibaren takip tarihine kadar toplam 8.295,00 TL’si kira bedeli ve 800,00 TL si depozito olmak üzere toplam 9.095 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır.
Kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2.maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53.maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331,
340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 1.7.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesinin 19. maddesinde muacceliyet koşuluna yer verildiği görülmekte ise de, yeni yasal düzenleme karşısında bu koşulun davalı kiracının sıfatına göre geçersiz hale geldiğinin kabulü gerekir.
Davalı kiracının kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden itibaren takip tarihine kadar ödemesi gereken kira miktarı takibe konu 2010 yılı Nisan ve Mayıs ayı kiraları ile birlikte 9.100,00 TL olmasına rağmen 8.295 TL kira, 800 TL depozito olmak üzere toplam 9.095,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı borçlu itiraz dilekçesinde depozitonun alacaklıdan talep edilmeyeceğini belirterek yapılan toplam ödeme miktarı olan 9.095 TL içerisinde depozito ödemesini de dahil etmiş ise de sözleşmenin 13. Maddesi gereğince depozitonun tahliye halinde kiralananında meydana gelebilecek zarar ve ziyana karşılık teminat olarak alındığı anlaşılmakta olup depozitonun kiraya mahsup edilemeyeceği açıktır. Bu durumda davalı borçlunun takip tarihi itibarıyla ödenmemiş kira alacağı bakımından itirazının kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);