Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi için Bankaya yazılan müzekkereye verilen hapis hakkı cevabına ilişkin karar.

8. Hukuk Dairesi         2020/892 E.  ,  2020/4639 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı alacaklı vekili, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili, davalı borçlu Belediye aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığını, takibin kesinleştiğini, borçlunun Vakıfbank Mardin Şubesinde bulunan hak ve alacaklarının haczi amacıyla Banka şubesine haciz müzekkeresi gönderildiğini, İcra Müdürlüğünün haczedilen paranın icra dosyasına gönderilmesi için Bankaya müzekkere gönderdiğini, ancak Bankanın müzekkere gereğini yerine getirmediğini, davalı üçüncü kişinin ihtarlı müzekkereden sonra İcra Mahkemesine başvurduğunu ve istihkak iddiasında bulunduğunu, yazılan müzekkerenin iptalini istediklerini ve talebin kabul edildiğini, müvekkili Sendikanın dava açmak üzere süre verilmesi için İcra Müdürlüğüne başvurduğunu, İcra Müdürlüğünün müvekkili Sendikaya yedi günlük dava açma süresi verdiğini, bu kararın taraflarına 20/07/2012 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının istihkak iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, müvekkili Bankanın müşteri hesapları üzerinde, rehin, hapis ve mahsup hakkı bulunduğunu, istihkak iddialarının taraflar arasındaki sözleşme hükmüne dayandığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonunda 04/04/2013 tarihli karar ile davalı üçüncü kişi Bankanın 20.03.2013 tarihli cevabi yazısından, Bankanın borçlu Mardin Belediye Başkanlığı aleyhine takip başlatmadığı, borçlu için kullandırılan kredi karşılığı borçlunun Bankaya da borcu olduğunun bildirildiği, yani borçlu aleyhine davalının istihkak iddiasını doğrulayacak bir dava veya icra işlemi olmadığı, bu şekilde istihkak iddiasının yasal dayanağı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, yasal şartları oluşmayan icra tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı alacaklı ve davalı üçüncü kişi Banka vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi üzerine Dairemiz 01.10.2014 tarihli ve 2013/18055 Esas, 2014/17629 Karar sayılı karar ile, yapılan araştırma ve incelemenin hüküm kurmaya yeterli olmadığı, Mahkemece, haciz müzekkeresinin tebliğ tarihi itibariyle hesaplarda olduğu tespit edilen paraların gerçekten Banka ile borçlu arasında yapılan sözleşmeler nedeniyle Bankaya rehinli olup olmadığı ve Bankanın bu para üzerinde hapis hakkı bulunup bulunmadığının Banka kayıtları üzerinde yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit edilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, haciz yazısının davalı Bankaya tebliğ edildiği tarih itibariyle, davalı Belediye Başkanlığının davalı Bankadan 046948 sıra nolu 30/10/2009 başlangıç tarihli 6.016.360,19 TL bedelli kredi sözleşmeleri kapsamında 4.818.763,00 TL kredi kullandığı, ancak haciz yazısının tebliğ edildiği 01/06/2012 tarihinde vadesi dolan kredinin tüm taksitlerinin ödendiği, temerrüde düşen muaccel olan kredi taksidinin bulunmadığı bu nedenle, haciz yazısının tebliğ tarihi itibariyle hesaplarda olduğu tespit edilen paraların, gerçekten Banka ile borçlu arasında yapılan sözleşmeler nedeniyle Bankaya rehinli olmadığı ve Bankanın bu para üzerinde hapis hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, şartları oluşmadığından icra tazminatı verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davalı üçüncü kişi vekili ve davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi raporu alınmış olup bilirkişi raporuna göre, haciz yazısının tebliğ tarihi olan 01.06.2012 tarihinde borçlu Belediyenin Vakıfbank Mardin Şubesinde …6473638 hesap nolu vadesiz hesabında 345.110,48 TL, …2295389 hesap nolu vadeli hesabında 1.826.640,60 TL ve …0466821 hesap nolu İller Bankası Ödenek ve Maaş Ödeme-vadesiz hesabında 1.247.352,37 TL olmak üzere toplam 3.419.103,45 TL bakiyeleri olduğu, davalı Belediye Başkanlığına 046948 sıra nolu 30/10/2009 başlangıç tarihli 6.016.360,19 TL bedelli kredi sözleşmeleri kapsamında 4.818.763,00 TL kredi kullandırıldığı, haciz yazısının tebliğ tarihinde ödeme vadesi dolan kredinin tüm taksitlerinin ödendiği, temerrüte düşen muaccel olan kredi taksidinin bulunmadığı, 01/06/2012 tarihinde vadesi gelmemiş kalan kredi taksidi 17 olup, 2.130.831,66 TL tutarında ödenmeyen kredi taksit tutarının hesaplandığı belirtilmiştir. Bu durumda haciz yazısının tebliğ tarihi itibariyle kredi sözleşmesinden doğan borcun tamamının ödenmemiş olduğu, davalı Bankanın toplamda 2.130.831,66 TL riskinin olduğu hükme esas alınan bilirkişi raporu ile sabit olup haczin rehin hakkından sonra geçerli olduğunun kabulü gerekir. Buna göre; borçlunun hesabında bulunan 3.419.103,45 TL paranın davalı üçüncü kişi Bankanın 2.130.831,66 TL riskini karşılayacak miktardan fazla olması sebebiyle, riski aşan 1.288.271,79 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın tümden kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı alacaklı vekilinin bozma gerekçesine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

);