Yargıtay Kararı

Hagb kararı kesinleşmiş bir mahkumiyet niteliği olmadığı gibi hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı yoktur.

Hagb kararı kesinleşmiş bir mahkumiyet niteliği olmadığı gibi hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı yoktur.

4. Hukuk Dairesi         2017/2801 E.  ,  2017/4714 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı … vekili Avukat … tarafından, davalılar … ve … aleyhine 27/05/2014 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05/03/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1- Davalı …’un temyiz itirazları yönünden;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalı …’un yerinde bulunmayan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Diğer davalı …’un temyiz itirazları yönünden;
Dava, hakaret eylemlerine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, olay tarihinde davalı … Senem Kuş’un taziye evinin bahçesinde kendisine hakaret etmesi nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini ileri sürerek, manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının kişilik haklarına saldırı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dava konusu olay sebebiyle davalı, davacıya yönelik hakaret suçunu işlediği gerekçesi ile yargılanmış ve … 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/533 esas, 2014/657 karar sayılı ilamı ile 2 ay 27 gün hapis cezası ile cezalandırılması yoluna gidilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiş, anılan karar itiraz edilmeksizin kesinleşmiştir.
CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukuki sonuç doğurmamasını ifade eder.” Ceza mahkemesinin hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile sonuçlanan kararı, kesinleşmiş bir mahkumiyet niteliğinde olmadığı gibi, TBK’nun 74. maddesi anlamında hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı yoktur.
Ceza dosyasının incelenmesinde, ceza mahkemesince hangi ifadelerin hakaret suçunu oluşturduğu, davalının leh ve aleyhine tanık beyanlarının hangisine üstünlük tanındığı, hangi tanık beyanına neden itibar edildiği de tartışılmadan, genel ifadelerle davalının cezalandırılmasına karar verilmiştir. Olayın akabinde sıcağı sıcağına Savcılık soruşturmasında alınan ilk tanık ifadeleri ve yargılama sırasında dinlenen tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilmesinde, davalı …’un davacıya yönelik hakaret mahiyetinde söz ve davranışının varlığının sübut bulmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda anılan kanun hükmü gereği, açıklanması geri bırakılan mahkumiyet hükmünün, hukuk hakimi yönünden bağlayıcılığı da yoktur.
Şu halde, mahkemece yukarıda açıklanan olgular gözetilerek davalı … yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi ile davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olması doğru olmamış ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda (2) numaralı bentte gösterilen nedenlerle davalı … yararına BOZULMASINA, davalı …’un temyiz itirazlarının ise ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davalı …’tan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 18/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);