Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Hesap açma ve kapama işlemleri ile hesap cüzdanı yazdırma işlemlerinden herhangi bir ücret alınamaz.

11. Hukuk Dairesi         2020/1226 E.  ,  2020/3010 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki davada Malatya 1. Tüketici Mahkemesi tarafından verilen yukarıda sayı ve tarihi belirtilen kararın HMK 363. maddesi uyarınca kanun yararına bozulmasının Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmesi üzerine, dava dosyası ve içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve diğer tüm dosya kapsamı delil ve belgeler incelendi. Gereği müzakere edilip düşünüldü:
Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali ile banka tarafından tahsil edilen hesap işletim, hesap özeti, revizyon, aidat, yarı yıl veya benzer adlarla yapılan ücret kesintilerin tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı banka tarafından Finansal Tüketicilerden alınacak ücretlere ilişkin usul ve esaslar hakkındaki yönetmeliğin 13.üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan ” hesap açma ve kapama işlemleri ile hesap cüzdanı yazdırma işlemlerinden herhangi bir ücret alınamaz” düzenlemesine aykırı olarak davacıdan hesap kapama ücreti adı altında 1.05 TL kesinti yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Anılan kesin karar hakkında Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavacılığı’nca HMK’nın 266. maddesinde mahkemenin, çözümü hukuk dışında, özel ve teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verileceğinin hükme bağlandığı, bu itibarla, dava konusu hesapla ilgili incelenmesi gereken hesap hareketleri kapsamının geniş olması gözönüne alınarak, özel bilgiyi gerektiren uyuşmazlık konusunda bilirkişi görüşü alınmaksızın eksik inceleme ve hatalı, değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek HMK’nın 363/1. maddesi uyarınca hükmün kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Bilirkişi, ya sadece özel veya teknik bilgiyi mahkemeye iletir veya bu bilgileri, vakalara uygulamak suretiyle varmış olduğu sonuçlara işaret eder yahut da özel veya teknik bilgilerden hareket ederek vakaların tespiti biçiminde beliren bir işlevi yerine getirir. Özel ve teknik bilgileri vakalara uygulayarak sonuç çıkarmak veya özel ya da teknik bilgilere dayanarak vakaları tespit etmek, gerçekte hakimin görevidir. Çünkü, vakaları tespit etmek ve özel veya teknik bilgileri, bir sonuca ulaşmak amacıyla maddi vakalara altlamak, esas itibariyle hakimin yetki alanına giren işler arasında yer alır (Tanrıver, S: Medeni Usul Hukuku, cilt Ankara 2016, s. 880-881). Bu bağlamda, somut olayda maddi vakıa hesap kapatma ücreti olup, davalının dosyaya gönderdiği belgelerde açıkça hesap kapatma ücreti ve miktarı görülmektedir. Hakimin dosya içindeki belgeleri inceleyerek, maddi vakayı belirlemesi ve buna göre doğru hukuki değerlendirme yaparak sonuca varması yetki alanındadır.
Somut olayda hesap kapama ücretinin belirlenmesi özel ve teknik bilgiyi gerektirmediği için bilirkişiden rapor alınmasınada gerek bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile karar verildiğinden söz edilemez.
Bu durum karşısında karara yönelik kanun yararına temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 6100 sayılı HMK’nın 363.hükmüne dayalı kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, gereğinin yapılması için karar örneği ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 18/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);