Yargıtay Kararı

İİK 89/4. Maddesi gereğince mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılarak karar verilmesi gerekmektedir.

İİK 89/4. Maddesi gereğince mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılarak karar verilmesi gerekmektedir.

12. Hukuk Dairesi         2021/11989 E.  ,  2022/2510 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
1-Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
2-Alacaklı vekili, icra mahkemesine başvurusunda, takip dışı (3. kişi) davalı Haktim Tekstil Tur.San. ve Dış Tic.Ltd.Şti.’ye gönderilen haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, 89/1 haciz ihbarnamesine itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, 89/4. maddesi uyarınca cezalandırılması ile tazminata hükmedilmesini talep ettiği, mahkemece sanıkların ayrı ayrı beraatlerine, birinci haciz ihbarnamesinin tebliği tarihinde üçüncü şahıs şirket tarafından borçlu şirkete ödenmesi gereken 2.865.806,58 TL’nin bulunması nedeniyle tazminat talebinin kabulü ile 1.227.785,97 TL tazminata hükmedilmesine dair karar verilmesi üzerine davacı ile davalı tarafın ayrı ayrı istinaf yoluna başvurduğu ve Bölge Adliye Mahkemesi’nce haciz ihbarnamesine vekil aracılığı ile itiraz edilmesi halinde vekilin fiilinden dolayı asilin cezalandırılamayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuyla birlikte İİK’nın 89/4 maddesi uyarınca talep edilen tazminat istemi haksız fiile dayanan bir tazminat olduğu, somut olayda gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmadığı , ortada bir haksız fiil de bulunmadığı, tazminat talebinin kabulüne karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle mahkeme kararının tazminatla ilgili olan 2-3-4 ve 5 nolu bentlerinin kaldırılmasına ve davacı vekili tarafından açılan tazminat davasının reddine dair karar verildiği, kararın davacı tarafından tazminat yönünden temyiz edildiği görülmektedir.
Somut olayda, 3.kişi şirketin haciz ihbarnamesine vekili aracılığıyla itiraz etmesi nedeniyle, tazminat isteminin haksız fiile dayanan bir tazminat olduğu ve gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşmadığı ve ortada haksız fiil bulunmadığı gerekçesiyle bölge adliye mahkemesince tazminat isteminin reddine karar verildiği ,her ne kadar davaya konu haciz ihbarnamesine vekil tarafından itiraz edilmiş ise de; vekil tarafından yapılan itiraz ancak ceza hukuku anlamında suçun oluşumunu ve cezaların şahsiliği prensibi gereğince vekilin beyanlarından dolayı asilin cezalandırılmasını engeller. Ancak vekilin asil adına yapmış olduğu itiraz hukuki anlamda geçerli olup, tazminat davası açısından asili bağlayacağı ve bu nedenle eğer şartları var ise tazminata hükmedilmesini gerektirir.
İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın İİK’nun 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında haciz ihbarnamesine verilen cevabın gerçeğe aykırı olduğu iddiası nedeniyle üçüncü kişinin cezalandırılması isteği cezanın kişiselliği prensibi de dikkate alınmak suretiyle ayrı bir yargılama usulüne tabi olup, tazminat istemi yönünden davanın genel hükümlere göre çözümlenmesi gerekir.Açıklanan sebeplerle Bölge Adliye Mahkemesince yazılı gerekçe ile tazminatın reddine karar verilmesi isabetsizdir.
Bu hususun yanısıra ; somut olayda, dava dilekçesinde alacaklı tarafından ihbarnameye konu miktar kadar tazminata hükmedilmesinin talep edilmesine rağmen, mahkemece davacı alacaklıya tazminat miktarını belirtmesi ve nispi harcın yatırılması hususunda iki kez süre verilmesine karar verildiği görülmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 89/4. Maddesi gereğince mahkemece nispi harca tabi olan tazminat davası için birinci haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarı üzerinden hesaplanacak nispi harcın tamamlatılarak karar verilmesi gerekmektedir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 89/4.maddesi hükmünde öngörülen tazminatın kaynağı İİK 89/1 haciz ihbarnamesinden kaynaklanır ve hükmedilecek tazminat miktarı haciz ihbarnamesi ile istenen miktarı aşamaz.İİK’nun 89/4. maddesine göre haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle üçüncü kişinin verdiği cevabın gerçeğe aykırı olduğunun, alacaklı tarafça ispat edilmesi halinde, üçüncü kişi haciz ihbarnamesinde belirtilen bedelle tazminata mahkum edilir. İİK 89/4 maddesi gereğince istenebilecek tazminat miktarının üst sınırı haciz ihbarnamesinde belirtilen borç miktarını geçemez. Davacının dava dilekçesinde haciz ihbarnamesinde belirtilen alacak miktarı kadar tazminata hükmedilmesini talep etmesine rağmen , mahkemece tazminat miktarının belirlenmesi hususunda davacı alacaklıya iki kez süre verilmesi yok hükmünde olduğundan ,mahkemece 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporu ile dava dilekçesindeki talep doğrultusunda karar verilmesi gerekirken,talebi aşar nitelikte 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde yer verilen “Taleple bağlılık” ilkesine aykırılık oluşturacak şekilde ve ayrıca haciz ihbarnamesinde belirtilen alacak miktarının üzerinde tazminata hükmedilmesi doğru görülmemekle, Bölge Adliye Mahkemesince, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Davacı alacaklının temyiz isteminin kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 24. Ceza Dairesi’nin 27/01/2021 tarih ve 2021/114 E. – 2021/90 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 01/03/2022 gününde oy birliğiyle kara verildi.

);