Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

İşçinin ilk çalışma döneminden davanın açılış tarihine kadar 5 yıldan fazla bir süre geçmiş ise zamanaşımı defi dikkate alınarak yıllık izin alacağı hesabı yapılmalıdır.

9. Hukuk Dairesi         2016/25240 E.  ,  2020/10057 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 03.12.2004 tarihinde işe başladığını, davalının 31.12.2011 tarihinde müvekkilini işten çıkardığını, işten çıkarma esnasında müvekkiline baskı ile içeriği bilinmeyen bir takım belgeler imzalatıldığını, müvekkili davacının işyerinde fazla çalışma yapmasına, ayda bir hafta tatilinde çalışmasına rağmen hak ettiği ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem ve ihbar tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının işyerinde iki dönem halinde çalıştığını, ilk dönem çalışmasının askerlik nedeni ile sona erdiğini, hak kazanılan alacakların ödendiğini, 21.10.2008 tarihinden sonraki ikinci dönem çalışmasının ise davacının istifası ile sona erdiğini, bu sebeple bu dönem bakımından da kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, fazla çalışma yaptığı dönemlerde karşılığının hesaplanarak ödendiğini, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanılan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, belgelere ve tüm dosya kapsamına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davacının hizmet süresinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının, davalı işyerinde iki dönem çalıştığı, ilk dönem çalışmanın 03.12.2004-28.03.2008 tarihli olup; askerlik nedeniyle sona erdiği, bu dönem için hak kazanılan kıdem tazminatı, yıllık izin ve ücret alacakları karşılığı olmak üzere net 6.788,52 TL’nin 31.03.2008 tarihinde ödendiği, davacının ilk dönem çalışmasının 28.03.2008 tarihinde sona erdikten sonra ikinci dönem çalışmasının 21.10.2208 tarihinde başladığı anlaşılmaktadır. Buna göre, çalışma süreleri arasındaki boşluk ve davacıya yapılan ödeme miktarı nedeniyle ilk dönem çalışmasının kesintisiz devam ettiğinin kabul edilemeyeceği, yapılan ödemelerin mahsubu yerine ilk dönemin tasfiye edildiği kabul edilerek davacının ikinci dönem çalışmasına ilişkin değerlendirme yapılması gerektiği halde yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Öte yandan, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, ilk fesih tarihi olan 28.03.2008 tarihinden itibaren beş yıllık zamanaşımı süresi dolduğundan, ilk dönem için zamanaşımı def’i doğrultusunda hesaplama yapılmayacağı, fesih tarihi itibariyle zamanaşımına uğramadığından yalnızca ikinci dönem bakımından hesaplama yapılacağı ifade edilmiş ise de; hesaplama kısmında bu hususun göz ardı edilerek davacının tüm çalışma dönemi dikkate alınarak 90 gün yıllık izin ücretine hak kazandığı kabul edilerek hesaplama yapılması hatalı olmuştur. Davacının ilk dönem çalışmasının askerlik sebebiyle sona erdiği tarih 28.03.2008 olup; işbu dava 18.12.2014 tarihinde açıldığından, süresi içerisinde ibraz edildiği anlaşılan cevap dilekçesinde yer alan zamanaşımı def’i değerlendirilmek suretiyle yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 30.09.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);