Yargıtay Kararı

Islah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için, tarafın ıslah ettiğini bildirmesi gerekir.

Islah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için, tarafın ıslah ettiğini bildirmesi gerekir.

9. Hukuk Dairesi         2014/25587 E.  ,  2015/35828 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı asıl davada fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine, birleşen davada ise kıdem tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, asıl dava ile birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı; davalı şirkette 15/03/2007 – 01/09/2010 tarihleri arasında makineci olarak çalıştığını, fazla mesai ve genel tatil ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini iddia ederek, kıdem tazminatı, fazla mesai, genel tatil ve ücret alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı; davacının 01/06/2007 tarihinde makine operatörü olarak işe başladığını, işe geç gelme, üretimi aksatma, iş barışını bozma gerekçesi ile iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Mahkemece, 04.11.2013 tarihli duruşmada davacı vekiline bilirkişi raporuna itirazları yoksa ve davasını ıslah edecekse, bilirkişi raporunun tevdiinden itibaren ıslah dilekçesini vermek ve tebligat masrafı ile ıslah harcını yatırmak üzere 2 hafta kesin süre verilmesine, bu süre içerisinde ıslah edilen işlemin belirtilmemesi, ıslah harcının yatırılmaması halinde ıslah yapılmamış sayılarak davaya devam edileceği hususunun ihtarına karar verildiği ve duruşmanın 12.03.2014 tarihine ertelendiği,
Davacı vekili tarafından verilen iki haftalık kesin süre geçtikten sonra 11.03.2014 harç tarihli dilekçe ile davanın ıslah edildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece, ihtarlı kesin süreye rağmen kesin süre geçtikten sonra yapılan ıslah yapılmamış sayılarak, davacının sonradan yaptığı ıslah dikkate alınmayarak karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 176. maddesine göre, taraflardan her biri, yaptığı usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Yine aynı Kanunun 177. maddesine göre ıslah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Islah nedeni ile kesin süre verilebilmesi için, tarafın ıslah ettiğini bildirmesi gerekir. Islah ettiğini bildiren tarafa ıslah dilekçesini vermesi için kesin süre verilebilir. Ancak taraf ıslah yapmak için süre istemişse henüz ıslah yapmadığından kesin süre verilemez. Zira ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Davacı ıslah yapmak için süre istememiş ve tahkikat tamamlanmadan ıslah yapmıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Mahkemenin hatalı değerlendirme ile kesin süreye dayanarak ıslah talebini dikkate almaması bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 17.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);