Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

İşyerinde meydana gelen hırsızlığın, hırsızlık olayı neticesinde mi yoksa sistemin uzun süre çalışmaması nedeni gerçekleştiğinin tespiti için uzman bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması gerekmektedir.

11. Hukuk Dairesi         2013/11652 E.  ,  2014/1241 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : İSTANBUL 45. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/11/2012
NUMARASI : 2011/234-2012/198

Taraflar arasında görülen davada İstanbul 45. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 06.11.2012 tarih ve 2011/234-2012/198 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkil şirket ile dava dışı A. Tıp Merkezi Özel Sağlık Hiz. Ltd. Şti arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca temin ve müşteriye teslim olunan bir kısım makine ve teçhizatın davalı sigorta şirketi nezdinde finansal kiralama sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, makine ve teçhizatın bulunduğu yerde 07/10/2009 ve 24/03/2010 tarihlerinde meydana gelen hırsızlık olayları nedeniyle zarar meydana geldiğini belirterek şimdilik 10.000 Euro sigorta tazminatının aynen veya fiili ödeme tarihinde kur üzerinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, finansal kiralamaya konu işyerindeki muhtelif cihazların müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, ancak sigortalı makine ve teçhizatın bulunduğu hastanenin uzun süredir faal olmadığının, verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle hukuki ve fiili kısıtlamaları bulunduğunun tespit edildiğini, ancak bu durumun davacı tarafından poliçe düzenlenmesi esnasında veya sonrasında müvekkiline bildirmediğini, bu sebeple davacıya keşide olunan ihtarname ile poliçeden cayma hakkının kullandığını, sigorta sözleşmesi feshedilerek, sigorta ilişkisinin sona erdirildiğini, müvekkilinin tanzim sorumluluğunun ortadan kalktığını, hasar ve zarara dair bütün yazılı kayıtların ve ticari defterlerin ibrazı ile incelenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile dava dışı üçüncü kişi A. Tıp Merkezi Özel Sağlık Hizmetleri Ltd. Şirketi arasında imzalanan Finansal Kiralama Sözleşmesi uyarınca temin ve müşteriye teslim olunan bir kısım makine ve teçhizatın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, sigortalı makine ve teçhizatın bulunduğu yerde 7.10.2009 ve 24.3.2012 tarihlerinde meydana gelen hırsızlık olayları nedeniyle poliçede belirtilen rizikonun gerçekleştiği, her ne kadar davalı sigorta şirketince söz konusu sigortalanan malların uzun süre faal olmayan bir hastahanede tutulduğu, bu durumun sigorta şirketine bildirilmediği, bu nedenle cayma haklarının kullanıldığı belirtilmiş ise de, verilen ihtiyati tedbir kararı gereğince faaliyetin durdurulması olayının mahkeme kararı ile ortaya çıkan bir durum olduğu ve sigortalıdan kaynaklanmadığı bu sebeple de sigorta ettirenin bildirme yükümlülüğü kapsamında bulunmadığı, harcama belgeleri uyarınca hasar tutarının 45.407,85 Euro olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak 10.000 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının Elektronik Cihaz Sigortaları Genel Şartları’nın 7. maddesine göre hal ve şartları öğrendiğinden itibaren 8 gün içinde sözleşmeyi feshetmemesi ve TTK’nın 1291. maddesine göre sözleşmeyi fesih hakkının düştüğünün anlaşılmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; dava, finansal kiralama sigorta poliçesi kapsamında bir kısım makine ve teçhizatın bulunduğu yerde meydana gelen hırsızlık olayı sebebiyle tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece talep edilebilecek hasar tutarının 45.407,85 Euro olduğu belirtilerek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak talep edilen 10.000 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ancak, hükme esas alınan ve elektronik mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 24.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda, A. C. yetkili servisi tarafından düzenlenen 21.01.2010 tarihli teklif mektubu değerlendirilerek, teklif mektubunda bahsedilen kondanser bataryasındaki gaz kaçağı nedeninin hırsızlık olayı neticesinde mi yoksa sistemin uzun süre çalışmaması nedeni ile bağlantı veya sızdırmazlık elemanlarından mı kaynaklandığının mevcut bilgiler çerçevesinde tespit edilemediği, drayer filtrelerinin değişimi işlerinin ise işletme ve bakım malzemeleri oldukları için riziko kapsamında olmadıkları belirtilerek teklif mektubu kapsamında bulunan 7.450,00 TL dikkate alınmamış ve talep edilebilecek toplam hasar tutarı 45.407,85 Euro olarak tespit edilmiş, taşıma ve sigorta uzmanı bilirkişilerce düzenlenen 24.04.2012 tarihli bilirkişi raporunda ise, bu yönde bir değerlendirme yapılmaksızın yetkili servisin 21.01.2010 tarihli test, kaçak onarımı, gaz ve yağ değişim bedeli olarak belirttiği 7.450,00 TL dikkate alınarak talep edilebilecek toplam hasar tutarı 47.732,19 Euro olarak tespit edilmiş ve farklı sonuçlara ulaşılmıştır. Buna göre, somut olayın özelliği, sigorta poliçesi kapsamı, sigorta teminatı kapsamında bulunan kalemler tek tek değerlendirilmek suretiyle bahsi geçen hususların teminat kapsamında bulunup bulunmadığı ve talep edilebilecek hasar tutarının tereddüte mahal bırakmayacak şekilde ortaya konulması ve raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde ek bilirkişi raporu veya konusunda uzman bilirkişilerden oluşacak yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ile hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 983,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi’nden alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacı Y.. A..’ye iadesine, 21.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);