Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Kiracı-şirket hakkında TBK’nun 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekir.

12. Hukuk Dairesi         2021/1059 E.  ,  2021/1637 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 15/09/2020 tarih ve 2020/3857 Esas – 2020/7003 Karar sayılı Daire ilamının tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından kira sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, örnek (7) nolu ödeme emrinin tebliği üzerine, borçluların yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile borca, faize ve ferilerine itirazda bulundukları, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece; davanın kabulüne itirazın kaldırılmasına karar verildiği, alacaklının temyizi üzerine Yargıtay ilamında “dava dilekçesi ve duruşma günü davalılar vekiline tebliğ edilerek, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiğinden” bahisle kararın bozulduğu, bozmaya uyularak yargılamaya devam eden ilk derece mahkemesince; “1-Davanın kısmen kabul ve reddi ile ; 1-a)… 10. İcra Müdürlüğünün 2015/17224 Esas sayılı dosyasında davalı borçlular tarafından yapılan itirazın 143.569,74 TL yönünden kaldırılarak, takibin bu miktar üzerinden devamına, b)Asıl alacağın %20’si olan 28.571,50 TL icra tazminatının davalılardan alınıp davacı tarafa ödenmesine, c)Reddedilen asıl alacak olan (26.550 USD x 2.74 TL = 72.747,00 TL) 72.747,00 TL’nin %20’si olan 14.549,00 TL icra tazminatının davacıdan alınıp davalılara verilmesine, d)Fazlaya ilişkin taleplerin reddine” karar verildiği, tarafların temyizi üzerine kararın Dairemizce 2020/3857 Esas, 2020/7003 Karar sayılı ve 15/09/2020 tarihli ilamı ile onandığı, onama kararına karşı alacaklının karar düzeltme yoluna başvurduğu anlaşılmıştır.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanun’unun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346. maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un Geçmişe etkili olma başlıklı 2. maddesinde; Türk Borçlar Kanun’unun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı Kanun’un görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7. maddesinde de; Türk Borçlar Kanun’unun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları
ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346.maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 Sayılı Yasanın geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 Sayılı Yasanın 53. maddesine göre; kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmektedir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.09.2013 başlangıç tarihli ve 2 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin Özel Şartlar başlıklı bölümünün 3. maddesinde ” … Kira bedellerinin vadesinden sonraki 5 gün içerisinde ödenmemesi durumunda kira bedellerinin tamamının muaccel olacağı” kararlaştırılmıştır. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun’unun 346.maddesinin ikinci cümlesi, kira sözleşmelerine konulan muacceliyet şartlarını geçersiz kılmış ise de, iş bu davada kiralanan işyeri olarak kullanılmak üzere kiraya verilmiş olup, davalı kiracı da şirket olduğundan, sözleşmede kararlaştırılan muacceliyet şartını geçersiz kılan yasa hükmü 6353 Sayılı Kanunun 53. maddesi ile değişik 6217 Sayılı Kanunun geçici 2. maddesi hükmü gereğince erteleme kapsamındadır. Bu durumda tacir olan kiracı-şirket hakkında TBK’nun 346. maddesinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süre ile uygulanamayacağı gözetilerek muacceliyet koşulunun geçerli olduğunun kabulü gerekir. Önceki aylara ait kira bedelleri ödenmediğinden kira sözleşmesindeki muacceliyet şartı gereğince alacaklının 2015 yılının Ağustos ayına ait kira bedelini de talep etmesi mümkündür. Mahkemece 2015 yılı Ağustos ayı kira bedeli yönünden de bir değerlendirme yapılarak alacak miktarı tespit edilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde bu aya ait kira alacağının takip tarihinde muaccel olmadığı için istenemeyeceğinden bahisle istemin reddine karar verilip davacı aleyhine icra tazminatına hükmedilmesi isabetsiz olup Dairemizce, kararın bu nedenle bozulması gerekirken, onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15/09/2020 tarih ve 2020/3857 Esas – 2020/7003 Karar sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 16/02/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);