Yargıtay Kararı

Kooperatifin 3 yıl üst üste genel kurul toplantısı yapmaması, TMK hükümleri uyarınca kendiliğinden sona erme sebebidir.

Kooperatifin 3 yıl üst üste genel kurul toplantısı yapmaması, TMK hükümleri uyarınca kendiliğinden sona erme sebebidir.

23. Hukuk Dairesi         2016/9202 E.  ,  2020/888 K.

“İçtihat Metni”


MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki dernek davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, kooperatifin 3 yıl üst üste genel kurul toplantısını yapamadığı ileri sürerek, Nevşehir ilinde faliyet gösteren Kooperatifin TMK hükümlerine göre kendiliğinden sona erdiğinin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif, davayı kabul ettiklerini, kooperatifin hiç bir faaliyetinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatifin 3 yıl üst üste genel kurul toplantısını yapamadığı anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, Nevşehir Ticaret Sicil Memurluğunda kayıtlı… köyü sulama kooperatifinin tasfiye ve feshine, tasfiye memuru olarak mali müşavir bilirkişi …’nin atanmasına, şimdilik 1.500,00 TL tasfiye avansının davacı vekilince yatırılmasına karar verilmiştir. 10/09/2015 tarihli ek karar ile tasfiye memuru olarak hmk bilirkişi listesinden …’nun görevlendirilmesine karar verilmiş, 23/12/2015 tarihli ek karar ile de …’nun her bir dosya için gider avansı yatırılmasını ve tasfiye memuru ücretinin artırılması talebi kısmen kabul edilip, tasfiye memuru …’ya takdir edilen 1.500,00 TL’nin 1.800,00 TL olarak artırılmasına, tasfiye için gerekli gider avansının 3.000,00 TL olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
Davacı vekili, 23/12/2015 tarihli ek kararında tasfiye memur ücreti ve tasfiye avansının açık olmadığı kendilerinin daha önceden 1.500,00 TL tasfiye avansı yatırdıklarını, ayrıca bu masrafların kimden alınacağına dair her hangi bir açıklamanın da bulunmadığını belirterek tavzih talebinde bulunulmuş olup Mahkemece davacının talebi kabul edilerek, tasfiye memuru …’ya tasfiye ücreti olarak 1.800,00 TL takdir edilmesine, masrafın davalı tarafça karşılanmasına, tasfiye için gerekli tasfiye avansının 1.500,00 TL den 3.000,00 TL çıkarılmasına, tasfiye avansının şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, sonrasında davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar kesinleştikten sonra, daha önceden 1.500,00 TL tasfiye avansı yatırılmakla geriye kalan 1.500,00 TL tasfiye avansını yatırmak üzere davacı tarafa iki hafta süre verilmesine karar verilmiştir.
23/12/2015 tarihli ek kararı ve ve 05/01/2016 tarihli tavzih kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi gereğince davacıdan harç alınmamasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 12.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

);