Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Kredi kullanıp vefat eden kişinin mirasçılara karşı sözleşmeden doğan alacak için takip başlatılmadan önce hayat sigortasını yapana başvuru gereklidir.

13. Hukuk Dairesi         2016/27243 E.  ,  2019/4131 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ve davalılar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, davalıların murisleri … ile imzalanan İhtiyaç … sözleşmesi neticesinde … kullandırılmış olduğunu, borçlu …’ın vefatı üzerine, 29/08/2014 tarihinde, borçlunun mirasçılarına muacceliyet ihtarnamesi tebliğ edildiğini, bakiye borcun 1 hafta içerisinde ödenmesi için süre verildiğini, verilen süre içerisinde borç ödenmediğinden borcun tahsili için murisin yasal mirasçıları hakkında icra takibi başlatıldığını, mirasçıların bu takibe itirazda bulunduğunu ileri sürerek vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, tüketici kredisinden doğan alacak için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı banka, davalıların murislerine ait … borcunun tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteminde bulunmuş, davalı mirasçılar ise, murislerinin kanser hastası olduğunun davacı banka tarafından bilindiğini, … kullananın yaşamsal riski karşısında sigortalandığını, riskin gerçekleşmiş olması nedeniyle ödenmeyen … borcunun sigorta şirketinden talep edilmesi gerektiğini, murisleri …’ın terekesinin borca batık olmasından, yani aktif terekesi olmayan murisin mirasını ayrıca reddetmeye gerek olmadığından, doğal olarak murislerinin mirasını reddetmiş sayıldıklarını, bu durumda borçtan sorumlu olmadıklarını savunmuşlardır. Mahkemece, muris …’ın 28/02/2014 tarihinde vefat ettiği, dava konusu … sözleşmesine bağlı olarak düzenlenmiş bulunan ve ….11.2013-06.11.2017 tarihini kapsayan hayat sigortasının teminat süresi içerisinde vefatın yani rizikonun gerçekleştiği, davacı bankanın poliçede daini mürtehin sıfatı bulunması sebebiyle vefat tazminatının dava dışı sigorta şirketinden talep etme hakkının davacı bankada bulunduğu ancak kullanılmadığı, davacı bankanın sigorta şirketinden … bu vefat tazminatını talep etmeden müteveffa … mirasçıları hakkında icra takibi ve dava ikamesinin TMK. 3. maddesinde bahse konu edilen iyiniyet kurallarına, … sözleşmesinin 13. maddesine ve incelenen diğer mevzuata aykırı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Uyuşmazlık kullanılan … borcundan dolayı hayat sigortası olmasına rağmen mirasçılara müracaat edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, somut olayda hayat sigortası yapıldığı ve priminin ödendiği, murisin poliçeler üzerinde banka lehine dain ve mürtehin hakkı tesis ettiği uyuşmazlık konusu değildir. Davacı banka mirasçılara karşı icra takibine geçtiğini ve davalıların takibe haksız olarak itiraz ettiklerini beyan ederek eldeki davayı açmış ise de sigorta poliçelerinin üzerinde davacı Banka’nın adına dain ve mürtehin kaydı bulunacağı yazılı olup sigorta şirketinin 01.08.2014 tarihli menfi yanıtına karşı hukuki yollar davacı banka tarafından tüketilmeden mirasçılara karşı takip başlatılması yerinde değildir. Mahkemece, bu husus gözetilerek vaktinden evvel açıldığı anlaşılan davanın usulden reddi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, ikinci bent gereğince davacı ve davalıların sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan 29,20 TL harcın davacıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren … gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

);