Yargıtay Kararı

Silahla tehdidin kabul edilebilmesi için silahın, mağdurca görülüp hissedilmesi ve mağdur üzerinde etki bırakması gerekir.

Silahla tehdidin kabul edilebilmesi için silahın, mağdurca görülüp hissedilmesi ve mağdur üzerinde etki bırakması gerekir.

4. Ceza Dairesi         2014/4399 E.  ,  2016/10756 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Tehdit suçunun nitelikli hali olan silahla tehdidin kabulü için, silahın, tehdit suçunda bizzat mağdura yönelik olarak görüp hissedilebileceği ve mağdurun üzerindeki etkisini artıracak biçimde teşhiri veya kullanılması gerekir. Mağdurun yokluğunda gerçekleştirilen tehdit eyleminin, silahla tehdit suçunu oluşturabilmesi bakımından, silahın, mağdurun evi, arabası gibi daimi kullanımında olan eşyalarında hasar, iz, emare gibi belirtiler oluşturacak ve bu suretle tehdidin mağdurun üzerinde meydana getirdiği korkunun etkisini artıracak tarzda kullanılması icap eder. Bu itibarla, mağdurun yokluğunda gerçekleşen tehdit eyleminde, salt silah teşhir edilmiş olması, suçun nitelikli halinin oluşumu için yeterli sayılamayacaktır.
Yargılamaya konu somut olayda, sanığın, ele geçirilemeyen silahı belinden çıkarttıktan sonra tekrar beline sokup katılanın yokluğunda onu kastederek “Kaan’ı vuracağım, öldüreceğim” demesi eyleminin, TCK’nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde düzenlenen tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suçun vasfında yanılgıya düşülerek, anılan maddenin 2. fıkrasının a bendi gereğince silahla tehdit suçundan hüküm kurulması,
2-Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş ve sanık … müdafiinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);