Simsarlık ücretine hak kazanabilmek için simsarın aracılık ettiği sözleşmedeki kişi dairenin asıl sahibi olmalıdır.
13. Hukuk Dairesi 2019/1126 E. , 2019/2899 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, bir blokta 8 numaralı daireyi satın almak için davalı şirket yetkilileri ile görüştüğünü, anlaşma sağlanması üzerine … adlı dava dışı şahıs ile gayrimenkul alım satım ön anlaşması imzalandığını ve … şirketine 5.000 TL kapora verdiğini, değer tespiti için gelen eksperin dairenin …’ye ait olmadığını ve malikinin başkası olduğunu belirtmesiyle, davalı şirket ile görüştüğünü, hatayı düzeltemeyeceklerini ancak …’ye ait dairenin aynı blokta 6 numaralı daire olduğunu, dilerse bu dairenin satışı yönünde yardımcı olabileceklerini beyan ettiğini, kendisinin 8 nolu daireyi davalıların aracılığı olmaksızın esas sahibinden aldığını, kaparo verdiği ön anlaşmanın geçersiz olması nedeniyle verdiği kaporayı davalı firmadan talep ettiğini, ihtarname gönderdiğini, iade etmekten kaçındıklarını haksız olarak alınan ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacıya 8 nolu dairenin gösterildiğini maliki olarak …’nin bilinmesi sebebi ile onun katılımı ile sözleşme imzalandığını, … aşamasında dairenin …’ye ait olmadığı, İbrahim Bayraktara ait olduğunun anlaşıldığını, davacının İbrahim Bayraktar ile görüştürülüp sözleşmedeki yazılı şartlarla daireyi almasının sağlandığını ve daireyi satın aldığını, söz konusu paranın komisyon bedeli olarak alındığının herkesin malumu olduğunu hatta kalan kısmın ödenmediğini beyanla davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık simsarlık sözleşmesinden kaynaklanan ücret alacağına ilişkin olup; davacı, davalı … şirketinin gösterdiği bir taşınmazın alım satımına ilişkin sahibi olarak zannedilen dava dışı 3. kişi ile yaptığı gayrimenkul alım-satım sözleşmesinin beğendiği ve gösterilen daire sahibi ile yapılmadığını, beğendiği daireyi davalı aracılık yapmadan kendisinin asıl sahibine ulaşarak satın aldığını ve bu nedenle davalının arcılık yaptığı sözleşmenin geçersiz olduğunu, verdiği 5.000,00 TL simsarlık ücretinin iadesini talep etmiştir. Simsarlık sözleşmesi TBK’nun 520. maddesinde “simsarın taraflar arasında bir sözleşme kurulması imkânının hazırlanmasını veya kurulmasına aracılık etmeyi üstlendiği ve bu sözleşmenin kurulması hâlinde ücrete hak kazandığı sözleşmedir.” TBK md 521/1 ‘e göre “Simsarın aracılık ettiği asıl sözleşmenin … sahibi ile üçüncü kişi alıcı arasında kurulması gerekir.” Anılan düzenlemelere göre simsarın ücret alacağının doğumu için, “taraflar arasında sözleşmenin kurulması “ gerekmektedir ancak bu hâlde ücrete hak kazanacaktır. Somut olayda davalı tarafından gösterilen daire sahibi ile davacı arasında bir sözleşme davalı vasıtasıyla kurulmamış olup, davalı simsar ücrete hak kazanamayacaktır. Mahkemece, anılan düzenlemeler gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.