Av. Ünal Göktürk

Bakırköy Hukuk Bürosu

Tahliye isteminde ilamsız icra takibinin kiralayanların tümü tarafından birlikte yapılması ve davanın da birlikte açılması zorunludur.

6. Hukuk Dairesi 2012/1445 E., 2012/4814 K.

ADİ KİRA VE HASILAT KİRALARI İÇİN ÖDEME EMRİ VE İTİRAZ MÜDDETİ

2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 269 ]

“İçtihat Metni”

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı-davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Asıl dava ve birleşen davalar, itiraz edilmeden kesinleşen icra takiplerine dayanarak kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar, davalı ve katılma yolu ile davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davalının, temyiz itirazının incelenmesinde, takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.01.2002 tarihli ve 8 yıl süreli kira sözleşmesi davalı ile davacılar C…

…. G…, C…

…. G…, M…

….. G…, K…

….. G… ve N….. G… arasında düzenlenmiş icra takibi tek başına davacılardan C…

….. G… tarafından payına isabet eden kira alacağının tahsili amacıyla, tahliye istekli olarak yapılmıştır. Davalı kiracı, ödeme emrinin tebliği üzerine itirazda bulunmamış, ancak davacılar vekilince, dava dilekçesinde, icra takibinin kiralayanlardan C…

….. G… tarafından kira alacağından payına düşen kısım için yapıldığı, tahliye davasının ise tüm kiralayanlarca birlikte açıldığı kabul edilmiştir. İİK’nun 269/a maddesine dayanan tahliye isteminde ilamsız icra takibinin kiralayanların tümü tarafından birlikte yapılması ve davanın da birlikte açılması zorunludur. Dava tüm kiralayanlarca açılmış ise de, ihtar yerine geçen icra takibi kiralayanlardan sadece C…

….. G… tarafından yapıldığından, buna ilişkin eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün olmadığından temerrüt olgusunun gerçekleştiğinden söz edilemez. Bu nedenle tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davalının tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre, davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

);