Yargıtay Kararı

Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.

Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz.

12. Hukuk Dairesi         2020/1607 E.  ,  2020/4600 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince kararın müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK’nin 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin oybirliği ile reddine karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun dört adet taşınmaz ihalesi yönünden, icra mahkemesine başvurarak, sair iddialarının yanında kıymet takdir raporu usulüne uygun tebliğ edilmediğinden taşınmazların kıymet takdirine itiraz edemediklerini, bu sebeple satış ilanı tebliği üzerine satış kararının iptali talebi ile … 13. İcra Hukuk Mahkmesi’nin 2018/634 Esas sayılı dosyasında şikayette bulunduklarını, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini ileri sürerek ihalenin feshini talep ettiği, mahkeme, 176 ada 2 parsel ve 172 ada 2 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinin muhammen bedelin üzerinde olduğu gerekçesi ile bu taşınmazlar yönünden şikayetin hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına; diğer iki taşınmaz yönünden ise şikayetin esastan reddi ile para cezasına hükmedildiği, borçlunun istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verildiği görülmektedir.
Kıymet takdirine itiraz üzerine, mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesi mümkündür. Ancak, kıymet takdirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler.
Şikayetçi borçlunun, 23.07.2018 tarihinde … 13. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2018/634 Esas sayılı dosyasında yapmış olduğu başvurusunda, satış ilanının 17.07.2018 tarihinde tebliğ edildiğini, icra doyasında kıymet takdiri raporunun borçluların vekili olmayan Av…’e tebliğ edildiğini, usulüne uygun olarak yapılmış bir tebligat bulunmadığını ve taşınmazların değerinin düşük tespit edildiğini ileri sürerek satış kararının iptaline, yeniden mahallinde keşif yapılmak suretiyle kıymet takdiri raporu için bilirkişi raporu alınarak borçlulara usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi isteminde bulunduğu ve kısmi de olsa bir miktar gider avansı yatırdığı görülmüş olup, mahkemenin 15.01.2019 tarihli ve 2019/13 K. sayılı kararı ile borçluya kıymet takdir raporunun 28.02.2017 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesine göre tebliğ edildiği değerlendirilmiş ve nihayet taşınmazlar ihale edildiğinden konusu kalmayan şikayetin esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir
7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11 ve Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda, takibe konu dosyada, örnek (6) nolu icra emrine borçlu vekili Av. … tarafından itiraz edildiği, verilen kararın dosya içinde olduğu, bu vekilin azledildiğine veya istifa ettiğine dair dosya içerisinde herhangi bir kayıt bulunmadığı, ihalenin feshine yönelik şikayetin de aynı vekil tarafından yapıldığı görülmektedir. İcra dosyasındaki tebligatların incelenmesinde, kıymet takdir raporunun 28.02.2017 tarihinde vekili bulunmasına rağmen şirkete tebliğ edildiği, yine aynı tarihte dosyada vekil sıfatı bulunmayan Av…..’e tebliğ edildiği görülmektedir. Av. …’a 28.09.2018 tarihinde tebliğ edilen kıymet takdir raporu ise ihalenin feshi şikayetinin konusu olan taşınmazlarla ilgisi bulunmayan dava dışı… İcra Müdürlüğü’nün 2016/907 Talimat sayılı dosyasından düzenlen 27.01.2017 tarihli bilirkişi raporudur.
Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, kıymet takdir raporunun vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, söz konusu mahkeme kararının dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında, artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz.
Bununla birlikte, İİK’nun 134/8. maddesinde; “İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur” düzenlemesi yer almaktadır.
Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre satış bedelinin muhammen bedelin yüzde yüzünün üstünde olması halinde zarar unsuru oluşmayacağından, ihalede zarar unsurunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir.
Her ne kadar somut olayda, feshi istenilen ihaleye konu olan taşınmazlardan 176 ada 2 parsel ve 172 ada 2 parsel sayılı taşınmazların satış bedelinin taşınmazın muhammen bedelinin üzerinde olduğu anlaşılmış olsa da kıymet takdiri tebliğlerinin usulsüz olduğu ve borçlunun satış ilanının tebliği üzerine yasal sürede hazırlık aşamasında kıymet takdir raporuna itiraz ettiği görülmektedir.
O halde mahkemece, borçlunun fesih nedeni olarak ileri sürülen kıymet takdirine ilişkin itirazları konusunda uzman bilirkişi marifeti ile keşif yapılmak suretiyle incelenerek, taşınmazların (icra müdürlüğünce, kıymet takdir tespitinin yaptırıldığı 30.01.2017 tarihindeki) tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde ihalenin feshine karar verilmesi, muhammen bedelin altında olması halinde ise ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile … Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’nin 13.11.2019 tarih ve 2019/2008 E. – 2019/2335 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 15/06/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

);