TMK’nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakası süresizdir.
12. Hukuk Dairesi 2018/3467 E. , 2018/8043 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından başlatılan nafaka ilamına dayalı ilamlı icra takibinde, borçlunun, tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşme tarihinden sonra devam etmeyeceğinden bahisle emekli maaşındaki kesintinin iptali talebinin icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurarak boşanma kararının kesinleşmesinden sonra işleyecek nafakanın iptaline karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, ilamda nafakanın devamına ilişkin karar oluşturulmadığı, tedbir nafakasının boşanma kararının kesinleşmesi tarihine kadar devam edeceği ve kesinleşme tarihinde son bulacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, tedbir nafakasının taraflar arasındaki boşanma ilamının kesinleşme tarihi olan 01/02/2014 tarihine kadar devamı ile kesinleşmeden sonra işleyecek nafakanın iptaline karar verildiği görülmüştür.
İcra dosyasının incelenmesinde; takibe dayanak … 7. Aile Mahkemesinin 2013/473 E., 2013/1143 K. sayılı, 30/12/2013 tarihli karar içeriğinden; alacaklı … tarafından 29/04/2013 tarihinde haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası istemi ile açılan davanın borçlu … tarafından 07/06/2013 tarihinde açılan boşanma davası ile birleştirildiği, yapılan yargılama sonucunda aile mahkemesince asıl dava olan boşanma davasının reddine; karşı tedbir nafakası talebine ilişkin birleşen davanın kısmen kabulüne ve aylık 300,00 TL tedbir nafakasının birleşen davanın açıldığı tarihten itibaren borçlu …’tan tahsiline karar verildiği ve hükmün 01/02/2014 tarihinde kesinleştiği görülmektedir.
TMK’nun 169.maddesinde boşanma veya ayrılık davası açılması halinde hakim tarafından alınması gereken geçici önlemler hüküm altına alınmıştır.
Aynı Yasa’nın 197. maddesinde ise, birlikte yaşamaya ara verilmesi halinde taraflardan birinin istemi üzerine hakim tarafından alınacak önlemler düzenlenmiştir.
Boşanma davası içerisinde TMK’nun 169. maddesi gereğince hükmolunan tedbir nafakası boşanma ile ilgili hükmün kesinleşmesi ile kendiliğinden ortadan kalkar.
Öte yandan, HGK’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. – 1997/776 K. sayılı ve yine HGK’nun 2009/12-239 E. – 2009/268 K. sayılı kararlarında da açıklandığı üzere; “İlamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümü olup, hükmün içeriğinin aynen infazı zorunludur. İcra müdürlükleri ilamın hüküm kısmını dikkate alarak aynen infazı ile görevlidir. Sınırlı yetkili icra mahkemesinin, hükümde yer almayan bir hususu yorum yolu ile ilama eklemesi ya da var olan bir hususu çıkarması olanağı yoktur. Ayrıca icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yolu ile de belirlenemez.”
Somut olayda, takibe dayanak ilamda davacı boşanma davası açılması sebebi ile ayrı yaşama hakkına dayanmamış, boşanma davasından önce haklı sebeplerle ayrı yaşama hakkına dayanarak tedbir nafakası isteminde bulunmuştur. TMK’nun 197. maddesi uyarınca ayrı yaşamakta haklılık nedeninden kaynaklanan bağımsız tedbir nafakası davası kabul edilerek tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki, bu davadan sonra açılan boşanma davası da reddedilmiştir.
O halde mahkemece, TMK’nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayetin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.