Yabancı para borcunun faizinde devlet Bankaları’nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranları sorularak işlem yapılır.
8. Hukuk Dairesi 2014/9735 E. , 2015/8359 K.
“İçtihat Metni”
İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Takip dayanağı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/364 Esas ve 2011/106 Karar sayılı ilamında, “204.687,00 USD’nin 21.12.2009 tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 4/A maddesi kapsamında belirlenecek Dolar cinsinden döviz faizi işletilmek suretiyle davalı adına borcu üstlenen TMSF’den alınarak davacıya ödenmesine…” karar verilmiştir.
Şikayetçi borçlu vekili İcra Mahkemesi’ne başvurusunda, takipte faiz hesaplaması yanlış yapıldığından takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece; bilirkişi raporu doğrultusunda şikayetin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun’un, 3678 sayılı Yasa ile değişik 4/a maddesinde; sözleşmede daha yüksek akdi veya gecikme faizi kararlaştırılmadığı hallerde, yabancı para borcunun faizinde, Devlet Bankaları’nın o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranının uygulanacağı belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Tebliğleri gereğince, bankalar uygulayacakları azami faiz oranlarını serbestçe tespit ederek, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’na bildirmek zorundadırlar. Bildirilen bu oranlar bankaların mevduat kabulünde uygulayabilecekleri azami oranlar olup, fiilen uyguladıkları oranlar ile farklılık gösterebilmektedir.
Somut olayda, Mahkemece anılan yasal düzenleme kapsamında kamu bankalarından faiz oranlarının sorulmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; TCMB’nin internet sitesinden alınan faiz oranlarına göre hesap yapıldığı anlaşılmaktadır.
O halde, Mahkemece, ilam ve Yasa maddesi nazara alınarak, Devlet Bankaları’nın takip konusu yabancı paraya fiilen uyguladığı en yüksek faiz oranlarının, ilgili bankalar genel müdürlüklerinden sorularak tespiti ile bu oranlar esas alınarak faiz hesabı yapılarak sonuca gidilmesi gerekirken, bilirkişinin TCMB’nin internet sitesinden aldığı faiz oranlarına göre yaptığı hesaplama kabul edilerek hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.